top of page

JEWELLERY = TURKEY


Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR) 2023 stratejik ihracat planı çerçevesinde pazarlama alanında da adımlar atmaya başladı. Dünyanın en önemli reklam ajanslarından biri olan Saatchi & Saatchi ile anlaşma imzalayan JTR, İtalya, Dubai ve Hong Kong gibi mücevher alanında söz sahibi ülkelerin danışmanlık aldığı Trendvision Forecastining ile de çalışmaya başladı.

Dünyanın önde gelen altın takı üreticilerinden biri olan Türkiye 2023 stratejik hedefleri çerçevesinde pazarlama iletişimi alanında da önemli adımlar atmaya başladı. Bu alanda söz sahibi profesyonel uluslararası şirketlerle iş birliği yapmaya başlayan Mücevher İhracatçıları Birliği önüne önemli hedefler koydu. Bu hedeflerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kamar şunları söyledi;

“Türkiye dünyanın en önemli altın üreticileri arasında yer alıyor. Çok uzun yıllara dayanan bir kuyumculuk kültürüne, binlerce atölye ve çok sayıda dev ölçekli fabrikalardan oluşan bir üretim gücüne sahibiz. Ancak sahip olduğumuz potansiyel ile ortaya koyduğumuz performansımızı karşılaştırdığımızda daha gidecek çok yolumuz olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin 2023 yılına ilişkin stratejik ihracat hedefleri çerçevesinde önümüzde 13 milyar dolarlık bir ihracat hedefi var. Bu rakama ulaşmak için profesyonel çalışmalar yapıyoruz. Sektörümüze yönelik olarak yaptırdığımız SWOT analizi ile güçlü ve zayıf yönlerimiz ve yakalayabileceğimiz fırsatlarla karşı karşıya kaldığımız tehditlere ilişkin bilimsel bir çalışma ortaya koyduk. Bu SWOT analizi sonucunda gördük ki üzerinde en çok çalışmamız gereken alan ‘’marketing’’. Çünkü gerek üretim gücü gerekse üretim kalitesi bakımından sorun yaşamıyoruz. Sektörümüze yönelik hükümetimizin yaklaşımı da oldukça destekleyici ve teşvik edici. Gerçekleştirilen yapısal reformlar da sektörümüzün önünü açıyor. Ancak bunlara rağmen gördük ki dünyadaki pek çok firma gibi bizim firmalarımız da “karsızlık baskısı’’ ile mücadele ediyor. Atölyeler ve fabrikalarımız çalışıyor, yılda 3 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyoruz ancak yaratılan katma değerin çok daha yüksek olması gerektiği ortada. Bütün ürün ve hizmetlerin giderek birbirine daha fazla benzemeye başladığı bir dünyada yaşıyoruz. Bunun sonucunda fiyatlar düşüyor, karlar eriyor. Büyüme giderek zorlaşıyor. Büyümeyi hedefleyen mücevher sektörünün artık üretim kapasitesi ve ürün kalitesini arttırmaktan ziyade pazarlama ve markalaşma alanlarında fark yaratması gerektiğini düşünüyoruz. Artık günümüz rekabetine ilişkin paradigma değişti. Yani rekabet stratejisi rakiplerinizden “daha iyi’’ olmakla ilgili bir şey değil, “daha farklı’’ olmakla ilgili bir şey haline geldi. Şunu şiddetle iddia ediyorum ki pek çok ihracatçımızın ürün kalitesi rakiplerimizden oldukça yüksek ama yarattığımız katma değer ne yazık ki düşük. Çünkü benzer tarzda ürünleri, daha iyi, daha kaliteli ve daha düşük fiyata yapmaya odaklanıyoruz. Aynısını rakip ülkeler de yapınca karlar sıfır noktasına kadar düşüyor. Biz ne yazık ki rakiplerimizden daha iyi olmak için çalışıyoruz. Bu tek başına yeterli değil. Yalnızca daha iyi değil daha da önemlisi daha farklı olmak için çalışmalıyız. Bu anlayışın değişmesi Türkiye kuyumculuk sektöründe pazarlama kültürünün yerleşmesi zorunluluğunu ortaya koyuyor. Biz üretim ve satış ile büyümüş bir sektörüz. Yıllarca satış ile pazarlamanın aynı kavramlar olduğunu yanılgısı ile yaşadık. Oysa satış ile pazarlama birbirinden farklı şeylerdir. Ünlü yönetim gurusu Peter Drucker’in dediği gibi pazarlamanın amacı satışı gereksiz hale getirmektir. Bu yüzden artık “pazarlama odaklı’’ yaklaşımın tüm sektörümüz tarafından benimsenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlayışın sektörümüzde yerleşebilmesi için stratejik bir yol haritası hazırladık ve alanında uzman dünyaca ünlü Saatchi & Saatchi Reklam Ajansı ile birlikte çalışmaya başladık. Aynı zamanda mücevher sektöründe söz sahibi olan Trendvision Forecasting ile de işbirliğine gittik. Yol haritamızda, global pazarlarda sektörel itibar yönetimi ve B2B markalaşma çalışmaları önceliklerimiz arasında yer alıyor. Uzun vadede hedefimiz bir yandan ihracat rakamlarımızı artırırken diğer taraftan da yaratılan katma değeri yükseltmek. Çevremizdeki dünya değişti ve her geçen gün değişmeye devam ediyor. Teknolojiler, ürünler, hizmetler ve pazarlar doğuyor, gelişiyor ve yok oluyor. Bir zamanlar ABD’ye yüzlerce kilo pres (Stampato) sattığımızı hatırlayın! Şimdi hemen yanımızdaki İran’a bile stampato satışı yok. Neredeyse üretmiyoruz bile. Küreselleşme ve yüksek rekabet hemen her alanda seçenek patlamaları yarattı. Firmadan tüketiciye (B2C) şirketleri, yıllar önce markalama ve marka yönetimi kavramlarını tanımlayıp bu değişimlere uyarladılar. Coca Cola, Apple gibi dev markalar doğdu. Fakat bir çok firmadan firmaya (B2B) şirketi, bu çabaları kendileri için gereksiz görüyor. Ancak günümüzde dünya çapındaki uygulayıcılar kadar araştırmacılar da B2B marka yönetimine daha fazla dikkat çekiyor. Elbette nihai tüketicilerin gözünde yüksek değere sahip Sevan Bıçakçı gibi markalar yaratalım. Ancak üzerinde asıl eğilmemiz gereken topyekün sektör bazında B2B odaklı bir pazarlama ve markalaşma stratejisi olmalıdır. Bu amaçla ‘’JEWELRY=TURKEY’’ sloganı ile yola çıktık. Microsoft, IBM, Apple, Intel, SAP, Fedex, Boeing şirketleri dünyanın en güçlü markalarından bazılarının B2B markaları olduğu gerçeğinin canlı birer örneğidir. Nasıl ki işlemci dendiğinde Intel, kargo taşımacılığı dendiğinde Fedex, ERP yazılımı dendiğinde SAP, cep telefonu dendiğinde Apple akla geliyorsa, mücevher dendiğinde de akla Türkiye gelmesini hedefliyoruz. Bu oldukça uzun dönemli bir strateji. Bu stratejinin yalnızca yönetim kurulu üyeleri tarafından benimsenmesinin yeterli olmadığını biliyoruz. Bu amaçla bütün ihracatçılarımızın bu bilince sahip olması için düzenli eğitim programları düzenliyoruz. Uluslararası pazarlama iletişim çalışmalarımızı da bu çerçevede revize ediyoruz. Fuar katılımlarında kullanılan standların standardizasyonundan, uluslararası dergilerdeki reklamların kullanımına kadar her alanda profesyonel bir dil tercih ediyoruz. Amacımız uzun vadede Türkiye mücevherat sektörünün algısını yükseltmek, mücevher dendiğinde akla Türkiye’nin gelmesini sağlamak ve nihai noktada da ihracatçılarımızın daha yüksek katma değer yaratmalarına destek olmaktır.

 

Amacımız uzun vadede Türkiye mücevherat sektörünün algısını yükseltmek, mücevher dendiğinde akla Türkiye’nin gelmesini sağlamak ve nihai noktada da ihracatçılarımızın daha yüksek katma değer yaratmalarına destek olmaktır.

Mustafa KAMAR

 

Rekabet stratejisi rakiplerinizden “daha iyi’’ olmakla ilgili bir şey değil, “daha farklı’’ olmakla ilgili bir şeydir.

Büyümeyi hedefleyen mücevher sektörünün artık üretim kapasitesi ve ürün kalitesini arttırmaktan ziyade pazarlama ve markalaşma alanlarında fark yaratması gerektiğini düşünüyoruz. Artık günümüz rekabetine ilişkin paradigma değişti. Yani rekabet stratejisi rakiplerinizden “daha iyi” olmakla ilgili bir şey değil, “daha farklı” olmakla ilgili bir şey haline geldi. Şunu şiddetle iddia ediyorum ki pek çok ihracatçımızın ürün kalitesi rakiplerimizden oldukça yüksek ama yarattığımız katma değer ne yazık ki düşük. Çünkü benzer tarzda ürünleri, daha iyi, daha kaliteli ve daha düşük fiyata yapmaya odaklanıyoruz. Aynısını rakip ülkeler de yapınca karlar sıfır noktasına kadar düşüyor. Biz ne yazık ki rakiplerimizden daha iyi olmak için çalışıyoruz. Bu tek başına yeterli değil.


Ekran Resmi 2022-10-23 20.29.04.png

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER E-POSTA ADRESİNİZE GELSİN

ALTIN DUNYASI HAFTALIK MAILING LİSTESİNE KAYIT OLUN

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER E-POSTA ADRESİNİZE GELSİN

ALTIN DUNYASI HAFTALIK MAILING LİSTESİNE KAYIT OLUN

bottom of page