Arama Sonuçları

Tiffany & Co. olağanüstü bir değerli taş satın aldığını duyurdu: 10 karatın üzerinde bir zümrüt. Dünyanın en iyi zümrütlerinin çıkarıldığı Muzo Emerald Colombia'dan (Muzo Zümrüt Kolombiya) nadir bir şekilde temin edilen 'Tiffany Muzo Emerald', adını kaynağı olan Bogota'nın 60 mil kuzeybatısında bulunan ünlü Muzo madenlerinden alıyor. Kolombiya'nın ünlü Muzo madenlerinden şimdiye kadar elde edilen en iyi zümrüt artık bir Tiffany & Co. zümrütü. Ağırlığı 10 karatın üzerinde olan bu dikdörtgen kare kesim zümrüt, Aralık 2019'da tarihi Puerto Arturo kuyusundan çıkarıldı. Bu doğal yeşil taş, Tiffany'nin sürekli devam eden arayışını temsil ediyor. "Nadir mücevherler konusunda Tiffany Muzo Zümrüt'ü satın aldığımızı duyurmaktan heyecan duyuyoruz. Ağırlığı 10 karatın üzerinde olan bu olağanüstü taş, doğanın sunduğu en gözde değerli taşları satın alma konusunda, Tiffany’nin uzun süreli mirasının bir devamıdır." - Tiffany & Co. Baş Gemologu Victoria Wirth Reynolds - Bu zümrüt, olağanüstü rengini vurgulayan yüksek berraklığı nedeniyle nadir zümrütler arasında yer alıyor. Yüzeyinde hiçbir şekilde çatlak bulundurmayan zümrüt, neredeyse hiç inklüzyon içermiyor; mikroskobik incelemede bulunan ve Muzo madeninden elde edilen Kolombiya zümrütlerinde bulunanlarla tutarlı olan yalnızca birkaç inklüzyon (doğal bir değerli taşın içerisinde bulunan içerikler veya mineral kristaller) sergiliyor. Büyük boyutu, kökeni, rengi ve olağanüstü kristal kalitesinin benzersiz kombinasyonu, onu doğanın bir mucizesi haline getiriyor ve yeni adına çok yakışıyor: Tiffany Muzo Emerald. Tiffany Muzo Emerald, Blue Book 2023'ün sonbahar lansmanıyla birlikte piyasaya sürülmesi planlanıyor.

Messika’nın yeni koleksiyonu Midnight Sun, 1970'lerin gece hayatını somutlaştırarak süper model Carla Bruni ile bütünleşiyor! Messika'nın yüksek mücevher koleksiyonu, yaratıcı kıvılcımını, yetmişli yılların en abartılı gecelerinin süregelen canlılığında buluyor. Bu heyecan verici koleksiyonun özünü yakalamak için Fransız şarkıcı ve model Carla Bruni, yeni Messika yüksek mücevher serisinin elçisi olarak seçildi. Midnight Sun koleksiyonu, benzersiz kutlamaların büyüleyici tarihini gözler önüne seriyor. Dönemin tüm karşıtlıkların ve savurganlıkların doruk noktasını temsil eden gece mekanları, Messika’nın hipnotik ruhu ile bütünleşiyor. Messika, Ultimate Party seti için 70'lerin ikonları Liza Minnelli ve Diana Ross'tan ilham aldı. Şaheser kolyenin üzerinde 20,04 karat armut kesim sarı pırlanta ve 9,07 karat yastık kesim pırlanta yer alıyor. Eşleşen bilezik ve yüzükle birlikte kolye, bu canlı koleksiyonun canlılığını taşıyor. Glitter Fever, göz kamaştırıcı bir kolye, bir çift küpe ve çivili bir yüzükten oluşan bir sette şekilleniyor. Kolye, küpe ve yüzüğün her bir karesi, bahşedilen her bir sarı elmasın boyutuna en iyi şekilde uyacak biçimde ayarlanmıştır. Fiery seti ile Messika, mücevherlerin sivri konturları ile cesur kullanıcılar için bir kolye yaratıyor. Armut biçimli pırlantalar; ayna parlaklığında, beyaz altından düz bir yüzeyle çevrelendiğinden mücevher ustalığında yeni bir başarı sunuyor. Dancing Moon, Messika'nın imzalarından biri olan haleyi kutluyor. Her bir sırada, 2,21 karatlık bir merkez taşı da dahil olmak üzere oval kesim pırlantalar, titiz seti zenginleştiriyor. Son olarak Joy Coeur, klasik kalp şeklindeki pırlantalarla sevgiyi kutluyor.

Dünyanın önde gelen elmas işleme ve ticaret merkezlerinden İsrail, parlatılmış elmas ihracat kategorisinde, Haziran ayında küresel piyasaların yavaşlaması ve ürünlerin JCK Las Vegas fuarından dönmesi nedeniyle düşüşe geçti. Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı'nın Çarşamba günü yaptığı açıklamaya göre, ülke dışına yapılan sevkiyatlar bir önceki ay 319,6 milyon dolarken bu ay eksi 4,9 milyon dolara düştü. Hükümetin yaptığı açıklamaya göre; satışı yapılamayan ve İsrail’e geri dönen taşlar, hacim olarak yüzde 38 ihracat düşüşü ile 74.664 karata geriledi. Analizi yapılan rakamlar, JCK fuarının 2022'ye kıyasla biraz daha erken zamanlanmasını yansıtıyor. Mayıs ayı cilalı ürün ihracatı, 2-5 Haziran tarihleri arasında düzenlenen ABD fuarı öncesinde yapılan sevkiyatlar nedeniyle dört kattan fazla arttı; geçen yılki etkinlik 10-13 Haziran tarihleri arasında düzenlenmişti. Brüt bazda, İsrail'in Haziran cilalı ihracatı yıllık %21 düşüşle 734,1 milyon dolara geriledi. Cilalı ürün ithalatı net bazda yıllık %13 düşüşle 240,7 milyon dolara geriledi. Kaba ihracat %63 düşüşle 69,7 milyon dolara gerilerken, kaba ithalat da %63 düşüşle 78,5 milyon dolara geriledi. 2023'ün ilk altı ayında cilalı ürün ihracatı %24 düşüşle 1,7 milyar dolar olurken, kaba ürün ithalatı %45 düşüşle 555,1 milyon dolara geriledi. Sektörü düzenleyen İsrail'in elmas denetleyicisi Ophir Gore, küresel gerilemenin bir sonucu olan cilalı ticaretteki düşüşün bir miktar hafiflediğini söyledi. Gore, "Çin pazarındaki satışların toparlanması nedeniyle yıl sonuna doğru negatif eğilimde bir değişiklik göreceğiz" diye ekledi.

Lucapa Elmas Şirketi, Angola’da bulunan Lulo madeninden 180,87 karatlık bir elmas çıkardı. Bu elmas, şirketin şimdiye kadar elmas yatağından çıkardığı en büyük üçüncü elmas oldu. Avustralya merkezli elmas şirketi Lucapa, geçtiğimiz hafta Perşembe günü yaptığı açıklamada IIa tipi taşı 30 Haziran'da bulduğunu belirtti. IIa tipi taş, şirketin 2012 yılında Lulo'da madenciliğe başlamasından bu yana 100 karatın üzerindeki 37. elmas oldu. IIa tipi elmas taşının bulunduğu keşif, bu yıl gerçekleştirilen en büyük 2. keşif olarak sıralamada yerini aldı. Şubat ayında Lucapa, Lulo'dan 150 karatlık, beyaz, tip IIa bir elmas çıkarmıştı. Lucapa ayrıca Lesotho'daki yüksek değerli Mothae madeninin yanı sıra Avustralya'daki Brooking projesinin ve Botsvana'daki Orapa Area F projesinin de sahibidir. 2021 yılında Avustralya'nın Merlin madenini satın alan şirket, ilk fizibilite çalışmasının bu yılın ikinci çeyreğinde tamamlanmasını bekliyor.

Boucheron, yeni koleksiyonu ‘‘More is More’’ ile mücevher dünyasının kurallarını yıkıyor! Parisli lüks mücevher markası Boucheron, yeni yüksek mücevher koleksiyonu Carte Blanche "More is More" ile mücevher dünyasında geniş bir yankı uyandırdı. Boucheron'un Kreatif Direktörü Claire Choisne tarafından tasarlanan koleksiyon, neşe ve pozitifliğe bir övgü olarak geleneklere meydan okuyor. Pandemi sırasında art arda yaşanan sokağa çıkma kısıtlamalarının yarattığı kasvetli havaya yanıt veren bu yeni koleksiyon yaklaşım; boyut, şekil veya malzeme konusundaki geleneksel kısıtlamaları göz ardı ediyor. Canlı pop sanatından, Memphis sanatçılarının asi ruhundan ve kurallara bağlı olmayan bakış açılarından ilham alan "More is More" koleksiyonu, gelenekten cesur bir ayrılışı temsil ediyor. Koleksiyonun ruh hali; popüler kültürün etkisini yansıtan canlı, parlak ve çarpıcı renkler, coşkulu stiller, geometrik tasarımlar ve eğlenceli motifleriyle dolup taşıyor. Bunun sonucunda göğsü örten kolye ve kağıt üzerindeki eskizler gibi dikkat çeken iki boyutlu mücevherler gibi ifade parçaları ortaya çıkıyor. Bu yeni kampanyanın yüzü olan Fransız model Valentin Caron, koleksiyonun göz alıcı parçalarını sergileyerek Boucheron'un yenilikçi malzeme kullanımını ve teknolojik gelişmelerini gözler önüne seriyor. Farklı malzemelerin, taşların, elmasların ve renklerin bir araya getirilmesi, yüksek mücevh dünyasının sınırlarını zorluyor ve neyin değerli olduğuna dair geleneksel kavramlara meydan okuyor. More is More" koleksiyonu ile Boucheron, son 165 yıldır Boucheron'un temel değerleri olan coşku, neşe ve duyguyu kutluyor. Sıra dışı parçalarla kendini ifade etmeyi ve sofistike başyapıtları dönüştürmeyi amaçlayan koleksiyon, cinsiyetsiz bir yaklaşıma dikkat çekiyor. Boucheron'un, yeni koleksiyonu ile ifade ettiği bu yaklaşımı, erkek mücevher kategorisinde heyecan verici bir değişim yaratıyor.

1967'den bu yana Milano'yu sürekli bir ilham kaynağı olarak onurlandıran Pomellato, İtalyan şehrinin eklektik tarihinden, modern mimarisinden ve gizli hazinelerinden ilham alan yeni yüksek mücevher koleksiyonu Ode to Milan'ı tanıttı. Milano tasarımlarını Paris’in kalbine yerleştiren Pomellato, yüksek mücevherin farklı vizyonları üzerine Paris’ten ilham alarak 33 farklı tasarım sunuyor. "Şimdiye kadarki en değerli yüksek mücevher koleksiyonumuzu Paris'te sunmaktan gurur duyuyoruz. Tüm tasarımlarımız her gün takılmak üzere üretildiği için Pomellato farklıdır. Kadınları her zaman yaratım sürecinin merkezine koyduk ve giyilmesi kolay, kaliteli ve güzel modern parçalar sunduk. Bu koleksiyon da bir istisna değil." -Pomellato CEO'su Sabina Belli- Koleksiyon, modern gökdelenlerden gizli bahçelere kadar Milano'nun farklı yönlerinden esinleniyor ve şehrin modern ve antik yönlerinin çeşitliliğini yakalıyor. Milano ve Pomellato arasındaki ortak özellikleri ortaya çıkaran özel bir koleksiyon: Ode to Milan SKYLINE Pomellato, Milano'nun bu modern yüzünü, mimari silüetler ve enfes renklerdeki mücevherlerle kutluyor. Bu bölümün kahramanı, 128 görkemli ve nadir spinelden oluşan, etkileyici bir seçkiyi bir araya getiren, doğrusal çerçeveli bir kolye olan Skyline kolye. Eşleşen bir çift küpe, parlayan kırmızıdan açık mora doğru hafifçe solan 12 spinel içerir. Skyline'ın rafine renk kompozisyonu Milano'nun sofistikeliğinin bir yansı olarak nitelendiriliyor. Alessandra Ambrosio, Canne Film Festivalinde Skyline kolye ile Ode to Milan koleksiyonunun tanıtımını yaparak kırmızı halıda boy göstermişti.. GIARDINI VERTICALI Üç muhteşem zümrüt kesim indikolit (bir çeşit turmalin), pırlantalarla süslenmiş büyük boy pembe altın ile kolyeyi koleksiyonun başrolü haline getiriyor. İndikolitlerin kendine özgü petrol yeşili tonu, Milano'nun en zarif iç mekanlarında sıklıkla görülen kadifeyi yansıtıyor. 52 manyetik yeşil turmalin ve altı menekşe mavisi tanzanit, göz kamaştırıcı Giardini Verticali küpeleri oluşturuyor. Her bir zümrüt kesim taş, Gio Ponti'nin en ünlü binalarından birini anımsatan muhteşem bir hareket, renk ve doku mozaiği oluşturmak için yeşil titanyuma ters olarak yerleştiriliyor. CASTELLO Tasarım ekibi, orijinal gerdanlığı yeniden yorumlayarak neo-medya çağına özgü bir görünüme sahip Castello kolyeyi yarattı. Mücevherlerin bu alışılmadık şekilde yerleştirilmesiyle, keskin açıları Castello Sforzesco'nun cephesinin rustik taş duvarını anımsatıyor ve Pomellato'nun 'bossage' adını verdiği yeni bir pavé türü yaratıyor. (Pembe altın ve pırlanta setli zincir çıkarılabiliyor.) Bu etkileyici kolyeye eşlik eden iki çift küpe, ters setlenmiş bir tanzanit ve rubellit ile süslenmiş ve pırlantalarla çevreleniyor. LİRİKA Gösterişli Lirica kolye, La Scala Tiyatrosu'ndaki perdelerin dalgalanması gibi düşen farklı boyutlardaki bağlantılardan oluşuyor. Bu büyük asimetrik kolyenin büyük halkası farklı kesimlerde elmaslarla süsleniyor ve gelişigüzel bir şekilde diziliyor. TERRAZZA DUOMO Terrazza Duomo, Milano'nun tasarım becerisinin bir kanıtıdır. Duomo (katedralin) süslü beyaz mermer cephesi, zarif ve sade dört küpe ve iki bileziğin temelini oluşturan temel geometrik şekilleri sunmak üzere yapı bozumuna uğruyor. İlham kaynağı, 14. yüzyıl Gotik mimarisinin bir başyapıtı olan Duomo Katedrali.

Ülkemizin ilk konsept altın, pırlanta, gümüş mücevher mağazalar zinciri olan So CHIC; yılın ilk yarısını başarılı bir şekilde geride bıraktı. Ülkemizde yaşanan deprem felaketi, seçim sürecinin tüm olumsuzluklarına karşın So CHIC’e yatırım yapanlar hedeflerini yakaladı. Tecrübeli markalı yılın ilk 5 ayında 1 milyon doların üzerinde tanıtım ve reklam bütçesi ortaya koydu. 7’den 77’ye herkesin zevkine hitap eden So CHIC; bayileri ile birlikte parlak geleceğe ilerliyor. Ülke genelinde onlarca şehrimizde 88 mağazasıyla Mücevherin güvenilir adresi olan So CHIC; 2023 yılının ilk yarısını hedeflerini yakalayarak tamamlıyor. Bu yıl pırlanta mücevher koleksiyonunu da geliştiren deneyimli marka; yeni bayileriyle birlikte yılın ikinci yarısına iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Sezgin Group ve So CHIC Mağazalar Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sezgin; So CHIC için yatırımlara ara vermeden devam ettiklerini, hem satış öncesi hem de satış sonrası tüketicinin mutlu olacağı açılımlara imza attıklarını söyledi. Markalarının tanıtımı için ulusal çapta önemli reklam projelerine yılın ilk yarısında aralıksız devam ettiklerini kaydeden Hakan Sezgin; “Çok yakın zaman içinde ülke çapında yakından tanınan bir ünlü isim ile So CHIC Lansman’a başlayacaklarını açıkladı. Yeni marka yüzümüzle Eylül ayında tüketicimize sürpriz yapmayı planlıyoruz ” dedi. Sürekli yeni koleksiyonları So CHIC vitrinlerine taşımaya özen gösterdiklerini belirten Sezgin; “Yılın ilk 6 ayında çok sayıda yeni koleksiyonumuzu tüketiciye sunduk. Çok farklı taşlarla, çok renkli koleksiyonlar yapmaya devam ediyoruz. Sevgililer Günü ve Anneler Günü’nü başarıyla tamamladık. Bu ay Mistik Turkuaz İsimli iddialı koleksiyonumuz tüketicimizin beğenisine sunduk çok yakında Maltepe Park AVM’de yeni So CHIC Mağazası açılacak. Bu yılın sonuna kadar şube sayımızı 90’a çıkarmayı planlıyoruz Sürekli yenilenen dinamiklerimizle müşterilerimizi mutlu etmekten başka bir gayemiz yok’’ diye konuştu. .

De Beers ve Botswana hükümeti elmas kategorisinde yeni bir anlaşmaya gidiyor. Anlaşma ile Botswana'ya daha fazla işlenmemiş elmas gönderilmesi ve ülkenin ekonomisinin daha da çeşitlendirmesine yardımcı olacak bir fon oluşturulması amaçlanıyor. De Beers Group ve Botswana hükümeti, mevcut sözleşmenin çok kez uzatılmasının ve 54 yıllık ortaklıklarının geleceğine ilişkin çok sayıda spekülasyonun ardından yeni bir satış anlaşmasına vardı. Anlaşma, Botswana'ya daha fazla işlenmemiş elmasın gitmesini ve ülkenin ekonomisini daha da çeşitlendirmesine yardımcı olacak bir fonun geliştirilmesini öngörüyor. De Beers, tarafların yeni satış anlaşması kapsamında istisnai elmaslar konusunda Botsvana hükümetiyle ortaklık kurarak ülkenin en pahalı taşlarından daha fazla fayda edilmesini planlıyor. Yeni anlaşmanın şartlarına göre, devlete ait Okavango Diamond Company (ODC) aracılığıyla satılan, De Beers ve Botsvana Hükümeti arasındaki bir ortak girişim olan Debswana (Botsvana'da bulunan elmas madenlerinin işletilmesinden sorumlu olan şirket ) arzının payı başlangıçta yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkıyor. Zaman içinde ODC'nin tedarik payı kademeli olarak artacak ve sözleşmenin son yılında yüzde 50'ye ulaşacağı belirtildi. De Beers Genel Müdür Yardımcısı Paul Rowley Pazartesi günü verdiği bir röportajda; yeni anlaşmanın COVID-19 salgını nedeniyle kesintiye uğrayan yıllarda süren müzakerelerin ardından geldiğini ve mevcut anlaşmanın 13 yıl önce imzalandığında belirlenen emsalin devam ettiğini söyledi. Bu anlaşma 1 Ocak 2011'de yürürlüğe girmiş ve ODC'yi kurarak elmas toplama ve satışının Londra'dan Gaborone, Botsvana'ya taşınmasını öngörmüştü. ODC'nin kaba elmastaki payı da bu anlaşma çerçevesinde zaman içinde artarak yüzde 10'dan sözleşme sonunda ulaşılan yüzde 25'e yükseldi. Rowley, De Beers ve Botsvana hükümetinin bu yeni sözleşmeyi hazırlarken ülkenin değer zincirinde aşağıya doğru ilerlediğini görmek ve her iki taraf için de bir "kazan-kazan durumu" yaratmak konusunda "çok istekli" olduklarını belirtti. De Beers Tarafından Fon Katkısı Sunulacak Anlaşma ayrıca De Beers'in Botswana'nın ekonomisini çeşitlendirmesine ve ülkenin en büyük özel işvereni olan elmas endüstrisi dışında istihdam yaratmasına yardımcı olmak için yeni oluşturulan bir fona katkıda bulunmasını da içeriyor. Botsvana'da Jwaneng, Orapa ve Letlhakane olmak üzere üç aktif elmas madeni bulunuyor. Mevcut ömürleri 13 yıl (Jwaneng, 2036) ile 20 yıl (Letlhakane, 2043) arasında değişiyor, ancak herhangi bir uzatma projesi onaylanırsa bu durum değişebiliyor. (Ülkedeki dördüncü bir maden olan Damtshaa'nın bakım ve onarımı devam ediyor.) Yeni anlaşma kapsamında De Beers, Botsvana'nın ekonomisini büyütmesine ve elmas endüstrisinin yanı sıra diğer sektörlerde de daha fazla istihdam yaratmasına yardımcı olmak üzere tasarlanmış bir fon olan "Kalkınma için Elmaslar Fonu "na 75 milyon dolar peşin yatırım yapmayı planlıyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde 750 milyon dolara kadar katkıda bulunmayı hedefleyen De Beers, "bilgiye dayalı bir ekonominin" büyümesini desteklemeye odaklanıyor. ''De Beers'in uzun yıllardır Botswana'nın ekonomisini çeşitlendirmesine yardımcı olmanın yollarını aradı, bu yollar arasında girişimciliğe -özellikle de kadınlara ait işletmeleri- desteklemek, turizme para yatırmak ve Okavango Deltası'nı korumak ve yeşil enerjinin geliştirilmesine destek verildi.’’ - De Beers Genel Müdür Yardımcısı Paul Rowley - Geçen hafta varılan anlaşma resmileşen bir anlaşma değildir. Teknik olarak sona eren mevcut satış ve madencilik anlaşmalarının şartları, iki taraf yeni sözleşmenin uygulanması üzerinde çalıştığı sürece yürürlükte kalacak. Rowley, anlaşmanın 2023 sonu ya da 2024 başında tamamlanmasını beklediklerini söyledi.

Louis Vuitton'un elçisi Ana de Armas, Deep Time adlı 2023 yüksek mücevher koleksiyonuyla ışıl ışıl parlıyor. Francesca Amfitheatrof'un nefes kesici tasarımlarının yer aldığı kampanyada Ana'nın çarpıcı duruşu, yüksek mücevherlerle harika bir uyum yakalıyor. Marilyn Monroe'nun hayatını konu alan "Blonde" filminde ikonik Hollywood yıldızını canlandıran Ana de Armas, Cate Blanchett ve Alicia Vikander gibi diğer LV mücevher yüzlerinin izinden giderek tasarımlara kendi benzersiz cazibesini katıyor. Gezegenin doğuşundan yaşamın yaratılışına kadar uzanan Deep Time, koleksiyonun merkezinde yer alan değerli taşların derin yolculuğunun izini sürüyor. 95'in üzerinde ustalıklı tasarımdan oluşan 13 tema, metamorfoz, yaşam ve yeryüzü mirasına dair derin bir masal örüyor ve iki perdede gözler önüne seriliyor: Jeoloji ve Yaşam Jeoloji Gezegenin olağanüstü evriminin haritasını çıkaran ilk perde Jeoloji, geçmişe yapılan bir yolculukta binlerce yılı kapsıyor. Kreasyonların kalbindeki değerli taşların mirasına bir övgü olarak Louis Vuitton'un Yüksek Mücevher uzmanlığı, Dünya'nın kökenlerinin gizemi ve ihtişamıyla birleşiyor. Yaşam İkinci perde olan Yaşam, karmaşık ve sofistike bir evreni gözler önüne seriyor. Elmaslar ve renkli taşlar arasında ustaca bir diyalog kuran bu parçalar, dokuların göz kamaştırıcı etkileşimini kutluyor. Louis Vuitton'un cesur vizyonunu çağrıştıran Rupture , milyonlarca yıllık tektonik plaka hareketinin ardından süper kıtanın ayrılışını temsil ediyor. Cesur ve yaratıcı bir tasvirle, cüretkâr bir taş seçkisi çağdaş bir altın zincirle yan yana getirilmiştir. Sismik bir patlamayı anımsatan Louis Vuitton’un yaratıcılığı alevleniyor. Volkan, canlı Mandarin lal taşı ve turmalinlerin yoğun ısı ve basınçtan doğan doğa harikalarını simgelediği koleksiyonun jeolojik macerasını sürdürüyor. Damier motifi, Fransız moda evi Louis Vuitton'un ikonik desenlerinden biridir. Bu desen, düzgün bir şekilde düzenlenmiş ve birbirine paralel çapraz çizgilerden oluşur. Genellikle kahverengi ve beyaz renklerde kullanılır, ancak farklı renk kombinasyonları da mevcuttur.

Cartier, mücevher ve saatçilik arasındaki çizgileri bulanıklaştıran zarafeti kutluyor… Lüks saatler dünyasında Cartier her daim zamansız zarafet ve mükemmel işçilikle eş anlamlı olmuştur. Geçmişi 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan bu marka, sürekli olarak saatçiliğin sınırlarını zorlamış ve defalarca zamana meydan okuyan ikonik parçalar yaratmıştır. Bu efsanevi kreasyonlar arasında özel bir yere sahip olan Baignoire saat, sadece zarif bir şekilde yeniden tasarlanmakla kalmadı, aynı zamanda büyüleyici ve çok yönlü Fransız sanatçı Lou Doillon ile mükemmel bir iş birliği gerçekleştirdi. Doillon, çok yönlü yeteneğiyle özgürlüğe değer veren ve bireysellik ruhunu teşvik ederken zarafeti somutlaştıran Parisli kadınların seçkin topluluğunda uzun zamandır yer alıyor. Ne de olsa kendisi Jane Birkin'in (zamansız Paris stilinin duayeni) kızıdır. Çocukluğundan beri Cartier ile yakın bağları olan Doillon, markanın sanatına ve mirasına derin bir takdir duyuyor. On sekizinci yaş gününde annesinden hediye olarak aldığı Baignoire saati, Cartier'nin zarafetini o gün olduğu gibi bugün de yansıtan enfes bir saat olarak hatırlıyor. ‘’Cartier uzun zamandır hem ailemin hem de benim bir parçam olmuştur.’’ - Lou Doillon - Yeni imajının ön planında Doillon'un yer aldığı Baignoire saat, cazibe ve sofistikeliğin yeni zirvelerine yükseliyor. Kampanya, Cartier'nin bu ikonik parçayı yeniden keşfettiğini ve markanın tasarıma benzersiz ve belirgin bir şekilde modern bir denge getiren yeni bir oran benimsediğini vurguluyor. Minyatürleştirilmiş ancak güçlendirilmiş ve mücevher ile horolojiyi zahmetsizce harmanlayan tanınabilir tasarımı, daha narin (ancak daha az etkili değil) hissettirmek için daha küçük bir kasa ile rafine edilmiştir. Horoloji, saatlerin tasarımı, üretimi, tamiri ve çalışma prensipleri ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Horoloji, saatlerin iç mekanizmalarını, saatçilik teknolojilerini ve saatlerin tarihini inceler. Ayrıca, saatlerin hassasiyetini artırmak, yeni saat mekanizmaları geliştirmek ve saatlerin doğru şekilde çalışmasını sağlamak için araştırma ve geliştirme faaliyetlerini içerir. "Cartier saat yapımcılığından önce kuyumcu olduğu için, bir Cartier saati bu iki kurucu zanaat arasındaki sınırları bulanıklaştırır ve her ikisinin de en iyi yönlerini yakalamayı mümkün kılar. Bu kombinasyon, mini Baignoire'ın şık ve sofistike tasarımıyla sonuçlandı." - Cartier kreatif direktörü Marie-Laure Cérède - Baignoire'da Yeni Bir Dönem İlk kreasyonlar, "az çoktur" yaklaşımıyla saf zarafeti kutluyor. Siyah rugan kayışla kontrast oluşturan çerçevesinin sarı altın parlaklığı ve oranlarının inceliğiyle dikkat çekiyor. Ancak daha da önemlisi, Baignoire'ın altın şerit bileklikle bütünleştirilmesi Cartier için bir ilk ve hem kadınlar hem de erkekler arasında önümüzdeki yıllarda kült bir hit olacağına şüphe olmayan bir ifade saati / mücevher parçası. Biraz daha büyük bir yapıya sahip olan kreasyonlarda ise saatin sembolik oval kısmı, yeni bir görünüm ve his için bilekliğe dönüştürüldü. Baignoire ayrıca tamamı pırlanta kesim elmaslarla kaplanmış pembe, sarı veya beyaz altın olarak da sunuluyor.

Tiffany & Co. net sıfır emisyon hedefi konusunda Bilim Temelli Hedefler girişiminden (SBTi) onay alan ilk lüks mücevher markası olduğunu duyurdu. 27 Haziran'da yapılan bu duyuru, Tiffany & Co.'nun 2040 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak için belirlediği hedeflerin en son iklim bilimine dayandığını ve Paris Anlaşması doğrultusunda ısınmayı 1,5°C'de tutmaya yönelik acil ihtiyacı karşıladığını teyit etmektedir. SBTi, Tiffany & Co.'nun 2040 yılına kadar kendi operasyonları (Kapsam 1 ve 2) ve tedarik zinciri (Kapsam 3) genelinde net sıfır sera gazı (GHG) emisyonuna ulaşmaya yönelik uzun vadeli hedefini, Bilime Dayalı Hedefler girişiminin (SBTi) Net-Sıfır Standardına uygun olarak doğruladı. Tiffany & Co. ayrıca 2030 yakın vadeli sera gazı azaltma hedefi için SBTi'den onay aldı. Tiffany & Co. 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarını 2019 referans değerine göre %70 azaltmayı taahhüt etmektedir. Tiffany & Co. ayrıca Kapsam 3 emisyonlarını 2030 yılına kadar 2019 referans değerine göre %40 azaltmayı taahhüt etmiştir. Şirket, 2022 yılında hem Kapsam 1 ve 2'de hem de Kapsam 3'te %33'lük azaltım sağlayarak bu iki hedefi de tutturma yolunda ilerliyor. Bu yakın vadeli hedef, Tiffany & Co.'nun 2040 yılına kadar Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarının %90 azaltılmasını içeren net sıfır hedefine doğru önemli bir kilometre taşı olacaktır. Emisyonların geri kalan %10'unun, Tiffany & Co.'nun doğaya dayalı çözümlere yaptığı genişletilmiş yatırımlar aracılığıyla yüksek kaliteli karbon giderimi ile nötralize edilmesi planlanmaktadır. Tiffany'nin bilime dayalı net sıfır hedefi, tüm değer zincirinin katılımını ve karbonsuzlaştırılmasını gerektirecektir. Kurum, iklim bilimi ve sektördeki en iyi uygulamaların rehberliğinde iddialı yeni hedefine ulaşmak için derin ve hızlı emisyon kesintilerine odaklanmayı planlıyor. Tiffany & Co. 2022 yılında, hammadde tedariğinden ürünlerin üretimine; dağıtım, nakliye, perakende mağazalarının inşasından işletilmesine kadar tüm işletmeyi kapsayan hedeflere ulaşmak için bir yol haritası hazırlamak üzere işlevler arasında ortaklık kurdu. 2023 Nisan ayında, Tiffany & Co.'nun New York’daki Landmark mağazası, gelecek yıllarda sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermeyi amaçlayan önde gelen çevre, sağlık ve refah girişimlerine yapılan önemli bir yatırımla yeniden açıldı. Landmark mağazası, hem WELL Platinum sertifikası hem de Enerji ve Çevre Tasarımında Liderlik (LEED) Gold sertifikası alma yolunda ilerliyor ve markanın portföyündeki LEED sertifikalı 35'in üzerinde perakende mağaza, ofis ve üretim tesisine katılıyor. Portföy genelinde LEED'e yapılan yatırıma ek olarak, Tiffany & Co. 2006 yılında başlayarak küresel olarak beş yerde güneş enerjisi kurdu: Dominik Cumhuriyeti, Kamboçya, Rhode Island, ve New Jersey'de iki ofis ve dağıtım tesisi. Şirket, bu yatırımı 2023 yılında Botsvana'daki elmas parlatma tesisinde ve Lexington, Kentucky'deki mücevher üretim tesisinde güneş enerjisi kurulumları ile genişletmeyi planlıyor. Tiffany & Co. şu anda küresel elektriğin %91'ini, faaliyet gösterdiği 25'ten fazla ülkede kurduğu güneş enerjisi ve yenilenebilir elektrik kredileri de dahil olmak üzere temiz, yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor. ​​Tiffany & Co. şu anda karbonsuzlaştırma konusunda kilit tedarikçilerle ortaklık kurmak için bir tedarikçi katılım programı başlatma sürecindedir ve yıl sonuna kadar pilot katılımları başlatmayı planlamaktadır. SBTi Hakkında SBTi (Science Based Targets initiative), bilimsel temellere dayalı hedefler oluşturan bir inisiyatiftir. Net sıfır emisyon hedefi ise bir kuruluşun sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeyi hedeflediği bir stratejidir. SBTi onayı, bir şirketin belirlediği emisyon azaltma hedeflerinin bilimsel olarak geçerli ve uygun olduğunu doğrulayan bir sertifikadır. Şirket, SBTi tarafından belirlenen kriterlere uygun olarak net sıfır emisyon hedeflerini belirler ve bu hedefleri gerçekleştirmek için çalışmalarını sürdürür. SBTi onayı, şirketin çevresel sürdürülebilirlik çabalarını ve emisyon azaltma taahhütlerini destekler ve güvenilirlik sağlar. Tiffany & Co.'nun iklim hedeflerine yönelik taahhütleri ve mevcut ilerlemesi hakkında daha fazla bilgi haberin devamında… 1995 - Yeni bir altın madeni Yellowstone Ulusal Parkı'nın ekosistemini tehdit ediyor. ABD İçişleri Bakanlığı'nın yardımı (durdurma-müdahale etme) Tiffany tarafından istendi. 1999 - Çatışma elmaslarının akışını azaltmak için ABD'nin Kimberley Süreci Sertifikasyon Programına katılması çabalarına öncülük edildi. 2000 - Tiffany & Co. Vakfı, şirketin hayırseverlik çabalarına odaklanmak için kuruldu. 2002 - Tiffany & Co. küresel elmas tedarik zincirini yönetmek için yüzde yüz iştiraki olan Laurelton Diamonds Inc. şirketini kurdu. 2003 - ABD Birmanya Özgürlük ve Demokrasi Yasasının desteklenmesi amacıyla, insan haklarını korumak için Myanmar'dan (Burma) değerli taş satın alımı durduruldu. 2004 - Tiffany, okyanus yaşamının korunmasına yardımcı olmak için mercan takılarının satışını durduruyor ve diğer kuyumcuları da aynı şeyi yapmaya çağırıyor. 2006 - Tiffany'nin New Jersey'deki iki tesisinde ilk güneş enerjisi projeleri kuruldu. Daha sonra Dominik Cumhuriyeti, Kamboçya ve Rhode Island'da yerinde güneş enerjisi tesisleri kuruldu. 2009 - Alaska'nın Bristol Körfezi'nde önerilen Pebble Madeni'ne karşı çıkan ilk kuyumcu Tiffany oluyor. 2011 - Şirket uygulamalarını evrensel sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu hale getirmeyi taahhüt ederek Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'ne dahil olunuyor. 2015 - Tiffany & Co. 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonu taahhüdünde bulunarak diğer önde gelen şirketlere katıldı. 2017 - Nesli tükenmekte olan fillerin, gergedanların ve aslanların korunmasına yardımcı olmak için Tiffany Save the Wild koleksiyonu piyasaya sürüldü. Koleksiyondan elde edilen kârın %100'ü -toplamda 10 milyon doların üzerinde- Vahşi Yaşamı Koruma Ağı'na fayda sağlıyor. 2018 - On yıllık bir işbirliğinin ardından, Sorumlu Madencilik Güvencesi Girişimi (IRMA) öncü Sorumlu Madencilik Standardını yayınladı. Tiffany & Co. IRMA'nın Yönlendirme Komitesi'nin kurucu üyesidir. 2019 - Pırlanta Kaynağı Girişiminin başlatılmasıyla birlikte, yeni tedarik edilen ve bireysel olarak tescil edilen her bir pırlanta için menşe bilgisi (menşe ülke veya bölge) sağlanması taahhüt edildi. 2020 - Mücevher sektörüne ilham vermesi ve yol göstermesi için 2025 Sürdürülebilirlik Hedefleri belirlendi. Birleşmiş Milletler Küresel Hedefler Çerçevesi ile uyumlu olan hedefler, uluslararası toplum tarafından belirlenen en önemli toplumsal zorlukları ele almayı amaçlıyor. 2021 - Tiffany Blue kadranlı Patek Philippe Ref. 5711 Nautilus saatin tarihi müzayedesinden The Nature Conservancy'ye destek için 6,5 milyon doların üzerinde para toplandı. 5711 Nautilus saatinin Tiffany Blue kadranlı tarihi müzayedesinden elde edildi. Bağış, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi ikili krizlerle karşı karşıya olan beş önemli bölgedeki koruma çabalarına yardımcı oluyor. 2022 - Tiffany & Co. Paris İklim Anlaşması hedefinden 10 yıl önce, 2040 yılına kadar kendi operasyonları ve tedarik zinciri genelinde net sıfır sera gazı emisyonu elde etmeyi taahhüt ediyor. Bu taahhüt, kurumsal emisyon azaltımları için önde gelen küresel kurum olan Science Based Targets girişiminin (SBTi) Net-Zero Standardı ile uyumludur. 2023 - 57. Cadde ve Beşinci Bulvar'daki Landmark, önde gelen çevre, sağlık ve refah girişimlerine yapılan önemli yatırımlarla açıldı. Mağaza, Enerji ve Çevre Tasarımında Liderlik (LEED) Altın Sertifikası ve WELL Platin Sertifikası için tescil edildi.

Geleneklere meydan okuyan çiftleri hedefleyen Tacori, son koleksiyonu ‘‘Couples’’ ile yenilikçi ve mistik bir yolculuğa çıkıyor. "Couples" koleksiyonu, mücevherlerine modern ve kişiselleştirilmiş bir dokunuş getirerek, geleneksel kalıpları ortadan kaldırıyor. Tacori'nin tasarım müdürü Nadine Tacorian Arzerounian tarafından fikirleştirilen tasarımlar, çiftlerin gittikçe geleneksel nişan yüzükleri ve erkek yüzükleri yerine trend mücevher yüzükleri tercih etmeleri üzerine Couples koleksiyonu oluşturuldu. ‘‘Aşkı özgün bir şekilde, kendi tarzlarında ve kendi koşullarında kutlamak isteyen modern çiftlerin geleneksel kategori kurallarından uzaklaştığını gördük. Nişan yüzükleri hem toplumda hem de ürün yelpazemizde hâlâ önemli bir yere sahip, bu gelişen trendi yakalamaktan büyük bir heyecan duyuyoruz.’’ -Nadine Tacorian Arzerounian- Tacori, koleksiyonun kampanya görsellerini; özgünlük, bireysellik ve bağlantı temaları ile sürdüreceğini belirtti. "Couples" farklı genişliklerde ve pırlanta görünümüyle 12 ana stile sahiptir. Stillerin fiyatları 1.190 $ ile 9.990 $ arasında değişmektedir. Platin ve 18 ayar sarı, pembe ve beyaz altından şekillendirilen koleksiyon, çeşitli kordon genişlikleri ile cila ve saten metal kaplamalarla tasarlanmıştır. İnsanların bir çift olarak benzersiz tarzlarını ve her bir kişinin bireyselliğini yansıtmak için karıştırmalarına, eşleştirmelerine ve özelleştirmelerine olanak tanıyan bir koleksiyon yarattıklarını belirten Arzerounian, zaman içinde test edilmiş silüetlerin seçilmesiyle koleksiyonun oluşturulduğunu söyledi.