ÇAĞLAR “DÜNYA GENELİNDE İNSANLARIN ALIM GÜCÜNDE GÖZLE GÖRÜLÜR BİR DÜŞÜŞ VAR”
Mücevher montür üretiminde uzun yılları geride bırakan ve markası Somoro Kuyumculuk ile Dünya genelinde birçok pazarda kendine yer edinen Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Çağlar; son bir yıldır Dünya genelinde gözleri görülür bir şekilde alım gücünde bir azalma olduğunu ve ülke kuyum ihracatının da bu durumdan olumsuz yönde etkilendiğini ifade ediyor.
Yıl içinde birçok yurtdışı gezisi gerçekleştiren, uluslararası takı fuarlarını yakından takip eden, birçoğuna markası Somoro ile katılan, sektörümüzün deneyimli ismi Ömer F. Çağlar; ülke kuyumculuğumuzun ihracat çalışmalarında önemli bir duraklama dönemine girdiğini söyledi. Avrupa’da ve Arap Yarımadası’nda yaşayan insanların alım gücünde gözle görülür bir düşüş yaşandığını, ihtiyaç listesinde oldukça geride bulunan ve fiziksel değil psikolojik bir ihtiyaç olan takı kullanımının kan kaybettiğini belirten Çağlar; “Şu an itibariyle bir tek İran pazarından olumlu sinyaller geliyor. Biz de İran ile uzun zamandır bir diyalog halindeyiz ve Somoro’nun kalitesine İran’da büyük saygı var. Önemli kalelerimizden biri olan Türki Cumhuriyetlerde son yıllarda ciddi bir gerileme yaşadık. Bu ülkelerdeki ekonomik olumsuzluklar ticari ilişkilerimizi olumsuz etkiledi" diye konuştu.
Tüm konuşmalara rağmen, zengin kültürel öğelerimizi takılara yansıtma konusunda cesur hamleleri kuyum üreticilerinin arzu edilen düzeyde yapamadığını vurgulayan Çağlar, şöyle konuştu:
“Farklı bir pazara gittiğinizde ilk soru şu oluyor. “Elinizde ne var?” Bu soruya karşılık ürünlerimizi gösterince, çoğunun İtalyan tarzı ve çizgileri olduğunu hemen anlıyorlar. Bizden kendi kültürümüzü yansıtacak çalışmalar bekliyorlar. Biz Somoro olarak Türki Cumhuriyetler ve İran’a yönelik ürünlerimizde kendi karakterimizi yansıtacak çalışmalara ağırlık veriyoruz. Fakat diğer pazarlara giderken biz de İtalyan tarzıyla hareket ettiğimizi itiraf etmeliyim. Yatırımlar konusunda ağır davranıyoruz. Bazı yatırımları, gereksiz masraf olarak görüyoruz. Böyle olunca farklı pazarlara girmek veya mevcut pazardan çok daha etkin yararlanmak konularında arzu ettiğimiz işlem hacimlerine ulaşamıyoruz. Şu an itibariyle bir üründe ‘Made In İtaly’ yazması bizim ister istemez bir adım önümüze geçmelerine yol açıyor. Tabi ki isimleri dünden bugüne marka olmadı. İtalyanlar; yıllar içinde özgün çizgilerle kendilerini geliştirdiler, sanatın ve modanın her alanında ‘İtalyan tarzı’ diye bir kavram oluşturdular. Biz ise hep günü kurtarma telaşıyla, birçok kez yarınları unuttuk. Bugün ihracat alanında bile vadeli satış diye bir kavramı ortaya koyarak, kendi kendimizin ayağına adeta kurşun sıkıyoruz.”
