top of page

TANIDIK BİR İSİM; GÜRSOY UYSAL İKİNCİ KEZ OKURLARININ KARŞISINDA


Kuyumculuk sektöründen bir isim Gürsoy Uysal. ‘’Yanılgı’’ isimli romanı ile ilk kitabını yayınlayan Uysal, ikinci kitabı ile tekrar okurlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. ‘’Domino’’ isimli kitap Tüyap Kitap Fuar’ındaki imza günü ile birlikte de raflardaki yerini alacak.

Gürsoy Uysal 30 yılı aşkın bir süredir mücevher dünyasında

Merhaba Gürsoy Bey, İlk önce sizi tebrik ederim. İki yıl aradan sonra ikinci romanınız “Domino” bu hafta Tüyap Kitap Fuarı ile okuyucu ile buluşacak. Neler hissediyorsunuz?

Çok teşekkür ederim. Evet, iki yıl önce yayınlanan ilk romanımdan sonra yazmaya başladığımı Domino kısmet olursa 20 Kasım’da Tüyapta görücüye çıkıyor. Aslına bakarsanız o güne kadar sağlıklı bir uyku nasıl uyuyabileceğimi bilemiyorum. En büyük hayallerimden birisi olan Kitap fuarına katılmak ve orada İmza günü düzenlemekti. Bu nedenle heyecanım had safhada. Tabi bu ilk olacağı için her şeyin eksiksiz olmasını istiyorum. Ama dizlerimin titrediğini saklamaya gerek yok. Çünkü daha önceki romanım “Yanılgı” için bu şansı yakalayamamıştım. Ve beklediğim o gün yaklaştıkça heyecanım artıyor. Tabi asıl o imza gününün sonrası çok daha önemli. Çünkü verdiğim emeğin gerçek değerlendirme yapılacağı okuyucu ile buluşup gelen yorumların nasıl olacağı da beni ayrıca heyecanlandırıyor ve biraz da korkutuyor.

Tahmin ediyorum ki okuyucular en az Yanılgı gibi kurgusu ve örgüsü çok iyi kotarılmış bir eser ile karşılaşacaklardır. Açıkçası ben Yanılgı’yı okuduğumda sanki bu sizin ilk romanınız değil de bu işi yıllarca yapmış bir yazarın elinden çıkmış gibi okumuştum. Bu yüzden Domino’nun da güzel bir eser olduğunu tahmin ediyorum.

Bu yorumları almak ve dinlemek benim için en büyük hediye. Yaptığınız sanatın bir başkası tarafından takdir edilmesi bir emektarın en değerli hediyesidir. Kimileri gelen yorumların çok önemli olmadığını yaptığı işin kendisini mutlu ettiğini söylese de ben buna katılmıyorum. Daha doğrusu samimi bulmuyorum. Nedeni de; eğer takdir duygusu tatmak istemiyorsan yayınını veya eserini neden son tüketici ile buluşturdun sorusuna verecek cevabının olmadığını düşünüyorum. Eğer denildiği gibi kendisi için yaptıysa evinin bir köşesinde sadece kendisini görebileceği, dokunabileceği, tadabileceği veya okuyup seyredeceği bir köşe olurdu. Bu sebeple ben bu çalışmamın insanlar tarafından beğenilip övgü almasını elbette istiyor ve bekliyorum. Elbette bu çalışmayı beğenmeyecek ve bunu dile getirecek olanlar da olacak. Ama inanır mısınız, bu bile benim için bir ödüldür. Çünkü bir şey yapmışınız ve karşınızdakinden bir tepki almışsınız. Eğer bir şey yapmasaydınız ya da medeni cesareti olmadan onu insanlarla buluşturmasaydınız hatalarınızı göremeyecek ve olduğunuz yerde sayacaktınız.

 

Eğer takdir duygusu tatmak istemiyorsan yayınını veya eserini neden son tüketici ile buluşturdun sorusuna verecek cevabının olmadığını düşünüyorum. Eğer denildiği gibi kendisi için yaptıysa evinin bir köşesinde sadece kendisini görebileceği, dokunabileceği, tadabileceği veya okuyup seyredeceği bir köşe olurdu. Bu sebeple ben bu çalışmamın insanlar tarafından beğenilip övgü almasını elbette istiyor ve bekliyorum.

 

Yapılan her işten memnun olan bir kesim olduğu kadar beğenmeyecek bir kitle de olacaktır. Ve bu da insan doğasına uygundur. Bu düşüncelerinize katılıyorum. Sanatçı sanatını görünmek ve takdir edilmek için yaptığı sürece ilerleyecektir. Bu anlamda ilk eseriniz Yanılgı’nın okuyuculardan gelen geri bildirimleri nasıldı? Sizin beklediğiniz ilgiyi gördü mü?

Sizin de söylediğiniz gibi yapılan her işi herkes beğenmez. Bir restorana gidersiniz ve oradaki her yemeği yemek zorunda değilsinizdir. Sonuçta seçimleriniz ve lezzet tercihleriniz hangi yemeği seçeceğinize yardımcı olacaktır. Sizin beğendiğiniz rostoyu ben kurufasulyeye tercih ederim. Edebiyatta böyledir. Edebiyatın bir tanımı veya şablonu yoktur. Onu herhangi bir kaba koyup şekillendiremezsiniz. Bu yüzden gelen yorumları çoğunluğu benim ilk romanım olma özelliğini dikkate alarak beğenildi. Tabii eleştirilerini bana iletenler de oldu. Memnuniyetlerini dinlerken nasıl heyecanlıysam eleştirilerini de dinlerken kendimi kazançlı hissediyordum. Çünkü bu kişiler bana farklı bir açıdan eserimi yorumluyor ve benim göremediğimi boşlukları dillendiriyorlardı. Bu yüzden ben her halükarda kazançlıydım. İlgiye gelince açıkçası pek beklediğim ilgi olmadı. Bunun birçok nedeni var; insanların yeni bir yazara çok şans tanımaması, yayınevinin tanıtımı ve halkın sosyal medya tarafından şişirilerek algı oluşturulan konulara yönelmesi. Yine de ben bu sektöre giriş yapabildiğim için mutluyum.

 

Tesadüf Tanrının gizli kalma şeklidir!

 

Peki ,Yanılgı da tarihi olaylar içinde ilerleyen bir öykü bulmuştuk. Domino’da ne bulacağız? Nasıl bir öykü bizi kitabınızın içine çekecek?

Domino kitap kapağında da okuyacağınız Albert Einstein’ın bir sözü ile başlar. “Tesadüf Tanrının gizli kalma şeklidir” Dört farklı şehirde yaşamakta olan dört ailenin konusunu işledim Domino’da. Bu aileler çeşitli ve geri dönülemez, telafisi mümkün olmayan gibi gözüken dertler içerisindedir. Birbirlerini tanımayan, hiçbir şekilde irtibatları olmayan bu aileler uçurumun kenarına kadar gelmişler ve artık aşağıya düşmek üzeredirler. İşte burada Domino taşının etkisi ile yüzlerce taşın devrilmesi gibi, yapılan bir hareketin tüm bu şehirlerde yaşayan ailelerin hayatlarını kökten değiştirmesini işledim. Her eserin bir alt konusu vardır. Ve ben bunu kitabın ilk girişinde zaten Einstein’ın sözü ile belirtiyorum. Ümitsiz kalındığında bile Tanrının daha oyunu bitmemiştir. Eski bir söz de şöyle demektedir “ İnsanlar plan yapar Tanrı güler” Tıpkı maçlarda olduğu gibi son düdük çalmadan oyun bitmez. Bu yaşamda da aynıdır. Bizim atalarımız da buna benzer “Çıkmayan candan ümit kesilmez” sözünü boşuna söylememiştir.

Ekran Resmi 2022-10-23 20.29.04.png

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER E-POSTA ADRESİNİZE GELSİN

ALTIN DUNYASI HAFTALIK MAILING LİSTESİNE KAYIT OLUN

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER E-POSTA ADRESİNİZE GELSİN

ALTIN DUNYASI HAFTALIK MAILING LİSTESİNE KAYIT OLUN

bottom of page