RİVA GOLD ÜRÜNLERİ ARTIK DAHA HAFİF
- Remzi Çelen
- 14 Mar 2017
- 3 dakikada okunur
İstanbul Jewellery Show öncesinde Riva Gold Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şahin, Altın Dünyası’nın sorularını yanıtladı. Sektörün son durumunu ve sektördeki konumlarını değerlendiren Şahin, gelecek dönem hedeflerini ve İstanbul Jewellery Show için yaptıkları özel çalışmaların detaylarını bizlerle paylaştı.
Her fuarın sektörde hareketlenme yaratacağı beklentisine sahip oluruz. Bu açıdan baktığımızda Mart fuarı ile ilgili beklentileriniz nelerdir?
Yaptığımız planlamalar ve AR-GE çalışmalarının sonucunda 2017 yılına beklediğimizden daha iyi bir giriş yaptık. Bunda tabi ki fuar takvimimizin oldukça büyük etkisi bulunmaktadır. Her fuar bizim için ayrı bir planlama ve yeni bir koleksiyon lansmanı anlamına gelmektedir. VicenzaOro Winter ile başlayan daha sonra IJT Tokyo ve HKTDC Hong Kong ile devam eden yılın ilk çeyreği, İstanbul Jewelry Show ile son bulacak. Avrupa, Orta ve Uzak Doğu’daki ağımıza yeni lokasyonlar eklediğimiz bu trafikte İstanbul Jewellery Show ile yabancı müşterilerin yanı sıra yerel müşterilerimizle de buluşma fırsatı bulacağız. 20 yıllık sektör deneyimimize markalaşma yolunda attığımız adımları eklediğimiz şu zamanlarda fuarlar bizim için oldukça büyük anlamlar taşımaktadır. PR ve Marka çalışmalarımızı müşterilerimizle buluşturarak aldığımız geri dönüşler doğrultusunda gerekli çalışmaları yıllık planlamamıza dâhil ediyoruz. Riva Gold olarak sıradanı üretmek yerine ürettiğimiz yeniliklerin altına güven veren bir marka olarak Riva imzasını atmayı planlıyoruz. Tüm bu düşüncelerin ışığında haraketli girdiğimiz 2017 yılından oldukça umutluyuz ve İstanbul Jewellery Show’u sabırsızlıkla bekliyoruz.
Yapılan pazar araştırmalarına, müşteri portföyümüzün ihtiyaç ve beklentilerine ancak sağlam bir teknolojik alt yapı ile cevap verebileceğimiz aşikârdı. Şimdi ise gururla ve Riva markası adı altında %40’a varan hafiflikte ürünler sunabiliyoruz.
İstanbul Jewellery Show ile ilgili hazırlıklarınızdan bahseder misiniz?
2016 yılında yaptığımız teknolojik yatırımların ve bu yatırımların bize sağladığı konfor ışığında giriştiğimiz çalışmaların sonuçlarını bu yılın başı itibariyle almaya başladık. Kaliteden ödün vermeden hollow chain’de istediğimiz hafifliğe ulaşmayı başardık. İstanbul Jewellery Show bu başarımızı sektöre tanıtma fırsatı sağlayacağı için oldukça önemli bir yere sahip. Kullanılan teknikler, profesyonel bir ekiple devam eden uzun ve yoğun çalışmalar, bize yatırımın ilk ve sağlam ayağının teknoloji olması gerektiğini gösterdi. Yapılan pazar araştırmalarına, müşteri portföyümüzün ihtiyaç ve beklentilerine ancak sağlam bir teknolojik alt yapı ile cevap verebileceğimiz aşikârdı. Şimdi ise gururla ve Riva markası adı altında %40’a varan hafiflikte ürünler sunabiliyoruz. Bu sayede tasarımlarımız ön plana çıkarken fiyatlar ikinci planda bir detaya dönüşüveriyor. Bunun yanı sıra bu sene fuarda Hall 8’de yeni yerimizde müşterilerimizi ağırlayacağız. Yapılan hazırlıklar açısından bu seneki fuarı diğerlerinden ayıran nokta ise gerek stand tasarımı gerekse ürün tasarımı yönünden fuarda yer alan her detay, bir marka olarak Riva Gold’un çizgilerini taşıyacaktır.
2017 yılının ilk aylarını yaşadığımız bu dönemde sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Sektörün 2016 yılının ikinci yarısından itibaren durgunlaştığını söylemek doğru olur, fakat bunu şikâyet edecek bir durumdan ziyade bir fırsata çevirmek de firmaların elindeydi. Durağan zamanlar, en büyük sıçramalara zemin hazırlayacak çalışmalar için en uygun ortamları sağlar. Bu düşünce yapısıyla 2016 yılındaki sektörün durgun anlarını teknolojik yatırımlar, marka çalışmaları, yeni tasarımlar ve 2017 yılı için reel hedefler belirlemek için kullandık. Böylelikle hem sektörde 20 yılı aşkındır süregelen yerimizi daha da sağlamlaştırdığımızı gördük hem de en büyük sıçramamızı gerçekleştirdik. Artık hafifletilmiş ürünlerimizi bir koleksiyona sığdırmak yerine neredeyse tüm ürünlerimizi bu teknoloji ile hafifletebileceğimizi iddia ediyoruz. Sektörün eksiğini ve fazlasını doğru tartıp 2017 yılına çok hızlı ve ses getiren bir giriş yaptığımıza inanıyoruz. Katıldığımız yurtdışı fuarlarından aldığımız dönüşlerde bu inancımızı destekler nitelikte.
Önümüzdeki döneme ilişkin stratejilerinizle ilgili bizimle neler paylaşmak istersiniz?
İhracat ağında yer alan yakın, orta ve doğu Asya ve Avrupa ülkelerine yenilerini eklemek ve bu geniş ağa Amerika’yı da dâhil etmek ilk hedefimiz. Ayrıca odak noktamıza ihracatın yanı sıra yerel pazarı da ekleyeceğiz. Türkiye’nin üretim kalitesi olarak dünya standartlarında olduğunu gösteren bir firma olmanın yanında yerel pazardaki toptancılar sayesinde Riva markasının Türkiye pazarında da önemli bir pay sahibi olmasını hedefliyoruz. Ve bu hedefin yapı taşlarını birer birer tamamlıyoruz: Teknolojik yatırımlar, ödüllü bir tasarımcı, yenilikçi ve dünya pazarının eksiklerini doğru okuyabilen bir AR-GE ekibi ve genç, dinamik bir pazarlama kadrosu. Ama biliyoruz ki bu sonu olmayan devinimsel bir süreç. Ve bizler bu süreçte dünya genelindeki en önemli fuarlarda katılımcı olarak yer alarak bilinirliliğimizi arttırmayı planlıyoruz. Müşterilerimiz bizi İstanbul Jewellery Show’dan sonra Haziran’da JCK Las Vegas’da, sonrasında UBM Hong Kong Jewellery & Gem Fair, VicenzaOro September fuarlarında görebilir ve Ekim’de kendini yinelemeden yeniliklere imza atan koleksiyonlarımızla tekrar İstanbul Jewellery Show’da ziyaret edebilirler. Fuarların yanı sıra yoğun bir marka çalışması takvimi de bizleri bekliyor. Ayrıca uluslararası ve yerel pazarda müşterilerin bize oldukları yerden kolayca ulaşabilmesi için internet sitemizde köklü bir revizyona gidiyoruz.
Comentarios