top of page

‘’Sevan Bıçakçı mücevherciyse Michelangelo yontucudur’’


12 yaşında Kapalıçarşı’da mücevherlerin büyülü dünyası ile tanışan Sevan Bıçakçı İstanbul’dan tüm dünyaya ulaşan ihtişamlı bir üne ulaştı. Adına kitap dahi hazırlanan sanatçı daha şimdiden adını dünya mücevher tarihine yazdırdı.

Dünyanın en önemli mücevher tasarımcılarından birisi olarak gösterilen Sevan Bıçakçı, İstanbul siluetleri, Boğaziçi, Sultan portreleri, Ayasofya ve Sultanahmet kubbelerini konu alan eşsiz yüzüklerle adını duyurdu. Bu anlamda İstanbul’un ruhunu yansıtan bir tarzın yaratıcısı oldu. Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü aldığı ‘’İstanbul - Hatıralar ve Şehir’’ adlı romanının Türkiye’nin tanıtımına yaptığı düzeydeki katkıyı tasarladığı mücevherler ile gerçekleştirdi.

Couture Dizayn Award olarak adlandırılan ve yalnızca dünyanın en önemli tasarımcılarına verilen ödülü defalarca aldı. Mücevherlerin büyülü dünyasındaki yolculuğunda zirveye ulaştı. Artık Sevan Bıçakçı yalnızca kraliyet mensuplarının değil Whopi Goldberg’ten Gwyneth Paltrow’a, Katie Holmes’ten Brooke Shields’e kadar pek çok starın tasarımlarını sanat eseri özeniyle taşıdığı bir mücevher dâhisi olarak tanımlanmaya başladı.

12 yaşında başlayan serüven

İstanbul’da doğan Sevan Bıçakçı 9 yaşından itibaren çalışmaya başladı. 12 yaşında Kapalıçarşı’da Hosyep Çotak’ın atölyesinde mücevherlerin büyülü dünyası ile tanıştı. Bu atölye onun için aynı zamanda bir okul oldu. Dönemin en önemli mücevher ustasının yanında çalışmak, onun için Oxford Üniversitesi’ne kabul edilmek demekti. Zanaatkarlığın yanı sıra hayatta nasıl davranacağını da bu okulda öğrendi. Haftanın 6 günü sabah saat 8’de dükkanı o açıp, o kapatırken, mücevher sanatının da inceliklerini öğrendi.

18 yaşında kendi dükkanını açan Sevan Bıçakçı ortaya koyduğu tasarımlarla herkesin dikkatini çekmeye başladı. İstanbul’un tarihi ve kültürel birikiminden esinlenen tasarımcı hem Bizans hem de Osmanlı temalı tasarımları ile mücevher tarihine geçecek eserlere imza atmaya başladı. Zamanla içinde Topkapı Sarayı, camiler, çeşmeler, padişah portreleri, kuşlar, Harem kadınları, Meryem Ana’nın olduğu sanatı bütün dünyaya yayıldı.

Vivienne Becker’a göre Sevan Bıçakçı, tek başına Türk tarihine ilgiyi tekrar alevlendirdi. Türk kuyumculuğu ve mücevher yapımına yaratıcı bir enerji ve hayat kattı.

New York Times Övgü İle Bahsetti

Ünlü New York Times’da yayınlanan tam sayfa haberde Sevan Bıçakçı ile ilgili yapılan bir tespit oldukça dikkat çekici. ‘’Sevan Bıçakçı mücevherciyse Michelangelo yontucudur.’’ Bu önemli yazıda insanlık tarihinin en önemli sanatçılarından biri ile karşılaştırılan Sevan Bıçakçı’nın sahip olduğu şöhreti ne kadar hak ettiği anlatılıyor.

Gerçekten yüzüklerinin nefes kesen formlarına baktığınızda Bıçakçı’nın mücevher tasarımcısı mı, heykeltıraş mı, ressam mı olduğu noktasında kararsız kalıyorsunuz. Sevan Bıçakçı bütün görsel sanat formlarını bir yüzüğe sığdırıyor. Bu yüzden ekibinde mücevher ustalarının yanısıra

heykeltraşlar, mine ustaları, hattatlar gibi farklı dallardan sanatçılar da görev alıyor.

Yüzüklerin Efendisi

Tasarımlarını satılır mı kaygısıyla yapmıyor. Bir parçaya başlarken ne kadar sürede bitireceğinin hesabını yapmıyor. Trendleri umursamıyor, kaça mal olacağını da düşünmüyor. Sanki gece rüyalar görüyor, sabah onları cam kubbenin altına sığdırıyor. Bıçakçı, mücevher yapımına sanat yanı sıra kattığı zanaatkarlığı, kayıtsız yaklaşımıyla Lalique, Faberge gibi isimlerle kıyaslanır hale geldi. Dünyada bu ligde anılacak belki dört beş isim var.

Atölyesi adeta bir güzel sanatlar okulu gibi... Ressam, heykeltıraş, hat, mine sanatı, camcılık, her şey var işin içinde. Ermeni asıllı mücevher tasarımcımız dünyadaki bir avuç elit, bireysel mücevherciden birisi.

Fransız yayınevi Assouline Bıçakçı’nın hayatını ve sanatını kitap yaptı.

Bıçakçı bu kitapta ödüllü gazeteci ve mücevher tarihçisi Vivienne Becker’a, hem sanatını anlattı hem dünyaya Türkiye’yi tanıttı. Becker, İstanbul’da birbirinden değişik yüzüklerinin hikayesinin peşine düştü.

Samatya’dan Dünya’ya

Kitap, Sevan’ın mücevherlerinin ihtişamı yanı sıra hayatını çok içten bir dille anlatıyor. Becker, onu ‘zanaatkarların maestrosu’ olarak tanıtıyor. Yazarına göre Sevan, sanat, şiir ve zanaatı harmanlayıp yeni nesle Bizans’ın ve Osmanlı’nın ihtişamını anlatıyor. Bu formla güncel arenaya taşıyor. Doğru tespitler zira Bıçakçı artık takipçileri olan ve mücevherleri koleksiyon parçası olarak aranan isimlerden.

Kitabın sayfalarını açtığınızda karşınıza Bizans’ın, Osmanlı’nın ihtişamını yansıtan fotoğraflar çıkıyor. Sevan Bıçakçı’nın gök kubbesinden, cam kubbe yüzük formlarında. Kubbe formlu yüzüklerin içinde Fatih Sultan, Süleymaniye Camii, Meryem Ana, Sultanahmet Camii, İstanbul çeşmeleri, kuşlar var.

Sevan Bıçakçı da Türkiye’nin gururu. Ortaya koyduğu tasarımlarla mücevher tarihine adını yazdırmış bir sanatçı.

Ekran Resmi 2022-10-23 20.29.04.png

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER E-POSTA ADRESİNİZE GELSİN

ALTIN DUNYASI HAFTALIK MAILING LİSTESİNE KAYIT OLUN

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER E-POSTA ADRESİNİZE GELSİN

ALTIN DUNYASI HAFTALIK MAILING LİSTESİNE KAYIT OLUN

bottom of page