ARİŞ, DÜNYA MARKASI OLMA YOLUNDA
Ariş Pırlanta, gerçekleştirdiği basın toplantısında 2019 yılı marka vizyonunu, marka kimliğini ve beklentilerini anlattı.
Sektörün en köklü kuruluşlarından biri olan Ariş Pırlanta, 2019 yılında hem yurt içi hem de yurt dışında açacağı yeni mağazalarla büyümesine hız verecek. Dünya markası olma vizyonu kapsamında, yurt dışında yeni mağazalar açmaya hazırlanan Ariş Pırlanta, yurt dışındaki öncü markalardan biri olma yolunda ilk adımını Turquality Programı’na girerek attı. Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş “Yeni yılda yatırımlarımızın ağırlıklı bölümünü yurt dışı yapılanma ile yurt içinde bayi, satış noktası oluşturma – geliştirme, marka yatırımı ve dijital yatırımlar oluşturacak. 2019 yılı yatırım bütçemiz bu çerçevede yaklaşık 20 milyon TL olacak.” dedi. Güzeliş, şöyle konuştu:
“Yurt dışında Almanya ve Hong Kong’da faaliyet gösteriyoruz. Almanya’da bu yıl bir mağaza daha açacağız. Sonrasında İngiltere, Amerika, Hollanda, Avusturya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ilk mağazalarımızı hizmete sokacağız. Perakende mağazalarımızla yurt dışında büyümemizi sürdüreceğiz.”
Ciroda yüzde 100 artış hedefliyor
Yıllık ortalama 30.000 adet ürün üretme kapasitesine sahip olduklarını belirten Kerim Güzeliş, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, İsviçre, Romanya ve Hırvatistan’ın da aralarında bulunduğu 15 ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyerek şu bilgileri verdi:
“2018 yılını 50 milyon TL’lik ciro ile bitireceğiz. 2019 yılı için yurt içi ciro öngörümüz 100 milyon TL. Yurt içinde, 80 adet olan mağaza ve bayi sayımızı 2019 yılında 130’a çıkarmayı hedefliyoruz. İhracat yaptığımız ülkelere de yenilerini ekleyerek önümüzdeki yıl 21 ülkeye ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Yurt dışı mağaza yatırımlarımıza 2019 yılında da devam ederek önümüzdeki birkaç yıl içinde 18 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz.”
Çin’e 2 bin 200 satış noktasıyla girdi
Kerim Güzeliş ihracata ağırlık verdiklerini, bu yıl Çin pazarına da hızlı bir giriş yaptıklarını söyledi. Sektörde Uzakdoğu’dan ürün ithal edilirken Çin pazarının 2 bin 200 satış noktasına sahip güçlü bir markasına ürün satmayı başardıklarını anlatan Güzeliş, ihracat hedeflerine ulaşmak için gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında da şu bilgileri verdi:
“İhracat ekibimizi büyüttük. Ülkelere göre yeni koleksiyonlar ürettik, eski koleksiyonlarımızı da güncelledik. Yurt dışında yeni satış noktaları ve merkezleri oluşturduk. Almanya ve Hong Kong’da ofisler açtık. Rekabet ve müşteri odaklı yeni fiyat stratejileri yaratırken, ülke bazlı pazarlama faaliyetleri ile yeni mağazacılık konsepti belirledik. ”
Dünyada eşi olmayan koleksiyonlar üretiyor
Mücevher sektörünün daha çok el işçiliği odaklı bir sektör olması sebebiyle yapılan yatırımların daha çok tasarım ve teknolojik altyapı odaklı olduğunu belirten Satış Pazarlama Direktörü Eda Güzeliş ise Ar-Ge yatırımları sonucu hazırladıkları koleksiyonlar arasında, pırlantanın daha büyük görünmesini sağlayan özel bir teknikle oluşturdukları Miracle, parmak izinin altın üzerine uygulanarak kişisel mücevher haline getirildiği Parmak İzi, doğada bulunan yaprakların dokusunun birebir işlendiği Yaprak ve Meleklerin Işığı gibi koleksiyonların olduğunu söyledi. Eda Güzeliş, 2019 yılında sunacakları özel koleksiyonların da çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı.
“Pırlantanın imajını düşüren kampanyalarda asla olmayacağız”
Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, markaların hayatta kalmak için ilgi çekici, fark yaratan ürün ve hizmetlerin yanında ‘kişiselleştirilmiş’ bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini söyledi. Türkiye’de kuyum sektörünün halen yarı kurumsal bir yapıda olduğunu, ikili ilişkiler ve güvene dayalı bir ticaret anlayışının hakim olduğunu söyleyen Güzeliş, bunun satış noktası ve bayilik sistemlerinde, bir takım sıkıntılara yol açtığını dile getirdi. Güzeliş sektöre yönelik şu bilgileri paylaştı:
“Sektördeki oyuncuların büyük bölümü markasız kuyumculardan oluşuyor. Marka sahibi oyuncular ise satış ve pazarlamada farklı sektörlerden adapte ettikleri ‘yüzde 70 indirim’, ‘bir alana bir bedava’, ‘çadır günleri’ gibi mücevherin doğasına aykırı olan kampanyalara başvuruyorlar. Bu kampanyalar kısa vadede satış ve ticari başarı getirse dahi, pırlantanın ve mücevherin değerli imajına ciddi zarar getirmekte ve nihai tüketicideki güveni sarsmaktadır. Ariş Pırlanta olarak, nihai tüketicinin güvenini her şeyin üzerinde tutuyoruz. Ticari başarının bu güven sağlandıktan sonra geleceğine inanıyoruz. Dolayısıyla bu güveni sarsacak ve pırlantanın değerine, imajına zarar veren türdeki kampanyalara asla tenezzül etmedik, etmeyeceğiz de.”
