top of page

Arama Sonuçları

"" için 967 öge bulundu

  • TURKİSH JEWELLERY INDUSTRY WAS İN HONG KONG

    Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner başkanlığındaki MİB heyeti, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daki ASEAN+6 Mücevher Birlikleri Başkanları zirvesinin ardından bu kez de Hong Kong fuarın ile eşzamanlı düzenlenen JNA Awards ödül gecesine katıldı. ASEAN+6 ülkelerinin oluşturduğu AEC (Asean Economic Forum Community) işbirliği örgütü kapsamında Mücevherciler Başkanları’nın, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daki toplantısına katılan Mücevher İhracatçıları Birliği daha sonra da Hong Kong’da dünya mücevher devleriyle bir araya geldi. ASEAN+6 toplantısında özel konu olarak katılan Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner başkanlığındaki heyet Hong Kong Fuarı ile eşzamanlı olarak düzenlenen JNA Awards Ödül Törenine katıldılar. MİB Başkanı Ayhan Güner ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kamar’ın yanı sıra sektörün önde gelen firma temsilcileri Arpaş’tan Murat Ergün, Eriş pırlanta’dan Levent Eriş, Gülaçtı Kuyumculuktan Hasan Gülaçtı da geceye katılanlar arasında yer aldılar. Türkiye’nin, dünyanın her yerindeki Pazar olanaklarını titizlikle araştırdığının altını çizen Güner, Asya’nın hem üretim hem de pazar kapasitesi anlamında büyük önem taşıdığını belirterek şunları söyledi: “Türkiye bugün dünyanın en önemli mücevher endüstrilerinden birisine sahip... Bu kapasitenin doğru kanalize edilmesi halinde rakipleriyle işbirliği Türkiye’ye de kazandıracaktır, rakiplerine de… Bugün dünya sıralamasında Türkiye’nin önünde 2 ülke var; Çin ve Hindistan… Bu ülkeler aynı zamanda Türkiye ile işbirliğini geliştirmek konusunda da bizimle aynı fikirdeler. Her adımı atıyoruz, dünya mücevher sektörü ile her yerde ve her platformda bir araya geliyoruz ve her seferinde ihracatımızı bir adım daha ileri taşıyoruz.” JNA Awards Gala Gecesinde özel konser ve gösterilerin yanı sıra 15 kategorideki 18 ödül de sahiplerini buldu. 15 kategorideki 18 ödülü kazananlar: 1. Mükemmelliğin 30 yılı ödülü: Hong Kong Jewellery & Jade Manufacturers Association 2. Yılın markası: Chii Lih Coral Co Ltd 3. Yılın patronu: Phu Nhuan Jewelry Joint Stock Co 4. Yılın endüstri inovasyonu: China Stone Co Ltd Chow Tai Fook Jewellery Group Ltd Shenzhen United BlueOcean Technology Development Co Ltd Shree Ramkrishna Exports Pvt Ltd 5. Yılın üreticisi – Gemstone Cutting & Polishing: RMC Gems India Ltd 6. Yılın üreticisi – Diamond Cutting & Polishing: Hari Krishna Exports Pvt Ltd 7. Yılın üreticisi – Gem-Set Jewellery: Lorenzo Jewelry Ltd 8. Yılın üreticisi – Precious Metals-Only Jewellery: Shenzhen Ganlu Jewelry Co Ltd 9. Yılın yabancı girişimi – ASEAN Countries: PANDORA Production Co Ltd 10. Yılın yabancı girişimi – India: J. B. And Brothers Pvt Ltd 11. Yılın yabancı girişimi – Mainland China: Shenzhen Batar Investment Holding Group Co Ltd 12. Yılın perakendecisi (450 outlets and below): Golden dew Co Ltd 13. Yılın e ticaretcisi: KELA 14. Yılın sürdürülebilirlik inisiyatifi: Shenzhen Xingguangda Jewelry Industrial Co Ltd 15. 40 yaş ve altında yılın genç girişimcisi: Sit Kwan - Shenzhen Bofook Jewellery Co Ltd, #JNA #HONGKONGFAIR #KualaLumpur

  • ADOR GOLD FARK YARATARAK BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR

    Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün önemli firmaları arasında yer alan Ador Gold istikrarlı büyüme sürecine devam ediyor. 2013 yılının başında kurulan Ador Gold bu süre zarfında toptan kategorisinde sektörün en önemli oyuncularından biri haline geldi. Firmanın fark yarattığı unsurlar, çalışmaları ve önümüzdeki dönem hedefleri ile ilgili Yönetim Kurulu Başkanı Cavit Koçak’ın değerlendirmelerini aldık. Çok uzun yıllara dayanan sektör tecrübesi temelinde 2013 yılında kurulan Ador Gold, pek de uzun olarak tanımlanamayacak bu süre zarfında ortaya koyduğu büyüme performansı ile hatırı sayılır bir başarı hikayesine imza atmaya devam ediyor. 2016 yılının hemen başından itibaren Nuruosmaniye Mollafenari Mahallesi Şeref Efendi Sokak’ta satın aldığı binasında hizmet vermeye başlayan Ador Gold, toptan kategorisinin en önemli oyuncularından biri haline geldi. Hem yurtiçi hem de yurtdışında istikrarlı büyüme sürecine devam eden firmanın çalışmaları ile ilgili Yönetim Kurulu Başkanı Cavit Koçak değerlendirmelerde bulundu. İşte Koçak’ın değerlendirmesinin satır başları; “Ador Gold 2013 yılının ocak ayında kuruldu. 3 yıl içinde firmamız kendi işyerini aldı ve Nuruosmaniye Şeref Efendi Sokak’taki yeni yerine taşındı. 2016 yılının başından itibaren yeni binamızda faaliyetimize devam ediyoruz.” Balkan ülkelerinde büyümeye devam ediyoruz Ador Gold olarak hem yurt içi hem de yurt dışına yönelik olarak faaliyet gösteriyoruz. Yurt dışındaki faaliyetlerimiz Balkan ülkeleri ağırlıklı olarak sürdürüyoruz. Bulgaristan, Sırbistan, Romanya, Makedonya, Kosova, Hırvatistan, Karadağ, Bosna Hersek ve Arnavutluk önemli pazarlarımız arasında yer alıyor. Belçika, Hollanda ve Almanya’dan memnunuz Avrupa’da ise Belçika, Hollanda ve Almanya’daki Türk kuyumcular ile uzun zamandır çalışıyoruz. Bu bölgelerde de ciddi bir müşteri portföyüne sahibiz. 2016 yılında İngiltere pazarına da odaklanarak bu ülkede de başarılı olmayı hedefliyoruz. Bu pazara yönelik altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Orta Avrupa’da da Macaristan, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti’nde çok sayıdaki firmaya hizmet veriyorken, Polonya’daki çalışmalarımızı da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Amborgonun kalkması ile İran’ın önemi arttı İran pazarında ise 18 ayar kategorisinde sipariş sistemi ile çalışıyoruz. İran’a uygulanan ambargonun kalkması ile birlikte bu pazara yönelik çalışmalarımıza hız verdik. İran pazarı henüz istenen düzeye ulaşmamış olsa da önümüzdeki dönemde ışık gördüğümüz için bu pazara yoğunlaşmaya devam edeceğiz. Kuzey Amerika’ya yönelik çalışmalarımız devam ediyor 2016 yılının 3. çeyreği ile birlikte Kuzey Amerika pazarına yönelik de faaliyetlerimize hız vermeyi planlıyoruz. Şu anda ABD, Kanada ve Meksika’ya yönelik altyapı çalışmalarımız devam ediyor. 2017 yılında Amerika pazarının gelişiminin artarak devam edeceğini öngörüyoruz. ABD çok büyük bir ülke, önemli bir pazar. Bu pazarın ihtiyaç duyduğu tarzda ürünler konusunda hazırlık yaparak başarılı olunabileceğini düşünüyoruz. Yalnızca bu ülkedeki fuarlara katılarak ya da hazır ürünlerle gidilerek başarılı olmak pek mümkün görünmüyor. Bu pazara yönelik olarak istikrarlı ve uzun soluklu hizmet vermek önemli. Yurt içi yurt dışına göre daha karlı bir pazar Yurtiçinin yurtdışına göre daha iyi, daha verimli ve daha karlı bir pazar olduğu kanaatindeyim. Ancak bu iç piyasanın kolay bir pazar olduğu anlamına gelmiyor. Türkiye’de de bir takım kendine özgü zorluklar söz konusu. İç piyasada müşteriler mağazalarına hizmet istiyorlar. Bu da beraberinde yüksek stok maliyeti, artan pazarlama ekip giderleri, yüksek stok maliyeti vb gibi riskleri de beraberinde getiriyor. Risk ve maliyet artışı ürünlerin fiyatlarını da etkileyen bir unsur. Bu konuya son derece profesyonel yaklaşıyor ve fayda/maliyet oranını bozmayacak çözümler üretiyoruz. Elbette müşterilerimizi mağazalarında ziyaret ediyor, koleksiyonlarımızı sunuyor ve çalışma sistemimiz ile ilgili bilgilendirme yapıyoruz. Ancak müşterilerimizi son derece zengin stok içinden tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, Nuruosmaniye’deki mağazamızda ağırlamaya ve burada hizmet vermeye yönlendiriyoruz. Yurtiçinde Marmara ve Ege’de ağırlıklı olarak hizmet veriyoruz. Akdeniz Bölgesi’nde Antalya’ya da hizmet veriyoruz ancak turistik bölgelere değil de iç pazara yönelik firmalar ile işbirliği yapıyoruz. Turistik bölgelerde uzun yıllardır uygulanan ‘’Sezon başında ver, sezon sonunda topla’’ anlayışının sağlıklı olmadığını düşünüyoruz. Müşterilerimizi iş ortağı olarak gören bir anlayışa sahibiz Ador Gold olarak iş ortağı olarak gördüğümüz müşterilerimizle beraber büyüyen bir organizasyonuz. Bu yüzden iş ortağı seçim süreci bizim için son derece önemli. Genellikle her bölgenin sınırlı sayıdaki en güçlü mağazaları ile çalışmaktayız. İş ortaklığı yaptığımız mağazalar sermayeden ziyade, zengin çeşit, uygun fiyat ve en üst düzeyde hizmet talep eden firmalardır. Biz de bu alanlarda fark yaratan bir firmayız. Yüksek miktarlı satın alma, satın alma fiyatlarımızı düşürüyor Gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlara yönelik olarak yüksek miktarlı satın alma yaptığımızdan dolayı çok ciddi bir ölçek ekonomisi avantajına sahibiz. Bu da satın alma fiyatlarımızın oldukça düşük olması sonucunu doğuruyor. Tabi bu durum da müşterilerimize düşük fiyat avantajı olarak yansıyor. Bir mağazanın ihtiyaç duyacağı her çeşit 14 ayar ürün Son derece geniş bir koleksiyon çeşitliliğine sahibiz. Ador Gold Market’te bir mağazanın altın kategorisinde ihtiyaç duyduğu hemen hemen her tarz ürünü bulmak mümkün. Mağazamızı ziyaret eden müşterimiz zincirden, düğün setine, tek taştan İtalyan fantazi ürün grubuna kadar oldukça zengin koleksiyonlardan seçim yapma imkanına sahip. Kusursuz müşteri memnuniyeti Ador Gold müşteri ilişkileri son derece iyi olan bir organizasyon. Hizmet standartlarımızı da müşteri ihtiyaçlarına göre sürekli yükseltiyoruz. Müşterilerimizin ticaretini kolaylaştıracak uygulamalar geliştiriyoruz. Örneğin, müşterilerimiz satın aldıkları ürünleri 3 ay içerisinde, miktarı ne olursa olsun, işçiliği ile birlikte değiştirme imkanına sahipler. Karşılıklı kazan kazan anlayışının başarıyı geliştiren faktörlerden biri olduğuna inanırız. En yüksek standartlarda müşteri memnuniyeti anlayışı ile hizmet veririz. Arz artışı sektörü olumsuz etkiliyor Eskiden üretici firma sayısı azdı. Artık günümüzde üretici, üretici – toptancı ve toptancı gibi farklı kategorilerde olan firmalar aynı özellikler taşımaya başladılar. Bu yüzden pazarda arz artışı meydana geldi ve bu da pazarı tıkadı. Örneğin; Balkan ülkelerine çalışan firma sayısı 2010 yılında 10 ise, günümüzde bu sayı 30’a ulaştı. Arzın artması sebebiyle düşük fiyat ve cari hesap dönüş süresinin uzaması gibi olumsuz durumlar ortaya çıkıyor. Sektörde kar marjı azaldı. Avrupa’da çantacılık sistemi yaygınlaşıyor Avrupa ülkelerinde de bizim ürünlerimiz Türk kuyumcular vasıtası ile satılıyor. İç piyasada ‘’çantacılık’’ olarak tabir ettiğimiz uygulama Avrupa’da da yavaş yavaş başladı. Bu önümüzdeki dönemde iş hacmini artırabilir. Ekonomi yönetiminden memnunuz 2016’nın 3.çeyreğinin daha iyi olacağını ümit ediyorum. Çünkü Türkiye toparlanma dönemine giriyor. Geçtiğimiz dönemdeki badire atlatıldı. Bundan sonraki dönemde toparlanma hızlanacaktır. Ülkemiz ekonomik olarak da iyi yönetiliyor. Bu kadar önemli sıkıntılar olmasına rağmen ekonomi yönetiminde bir sarsılma olmadı. Evet, bu yıl turist sayısındaki azalma pek çok sektörü etkiledi ama bu geçici bir durum. Uzun vadede ekonomik büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz. Fuar tarihi revize edilmeli Fuarların sektörümüz için önemli olduğunu düşünüyor ve fuarlara katılım gösteriyoruz. Tanıtım ve katılımcılara destek konularında çalışmaların yapılarak fuarın daha etkin geçebileceğini tahmin ediyoruz. Mart ayında gerçekleştirilen fuar artık uluslararası fuar takviminin en önemli organizasyonlarından biri haline geldi. Ancak fuarın zamanlaması konusunda ciddi sıkıntı yaşanıyor. Bu fuarın Mart ayının son haftası ya da Nisan ayının ilk haftası yapılmasını öneriyoruz. Avrupa yeni yeni sezona giriyor. Aynı zamanda çok yakın tarihte Hong Kong’da büyük bir fuar düzenleniyor. Bu fuarın hemen ardından, 3 gün içinde ziyaretçilerin İstanbul fuarına gelmeleri pek mümkün görünmüyor. Kaldı ki katılımcı firmalar dahi, Hong Kong’da sergiledikleri ürünlerini İstanbul fuarına yetiştirmekte sıkıntı yaşıyorlar. Vicenza Oro’da olmayı planlıyoruz 2017 yılında Vicenza Oro’ya katılmayı planlıyoruz. Dünyanın en önemli fuarlarından biri olan bu fuarda, Mücevher İhracatçıları Birliği’nin milli katılım organizasyonu çerçevesinde ürünlerimizi sergileyeceğiz. #AdorGold #AdorKuyumculuk

  • ROBERTO BRAVO, DEMRELİ NOEL BABA’YI “SANTA CLAUS KOLEKSİYONU” İLE YAŞATACAK

    Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi işbirliği ile çocukların Noel Baba’sı, denizcilerin koruyucu azizi Aziz Nikolas’ı, barış ve sevgi ile hatırlatmak amacıyla Santa Claus özel koleksiyonunu hayata geçiren Roberto Bravo, dünya çapında Noel Baba olarak tanınan Demreli Aziz Nikolas’ın anısına hazırlanan Roberto Bravo’nun Santa Claus özel koleksiyonunu, dünyanın 35 ülkesinde satışa sunacak. İlham veren tasarımlarla pırlanta, değerli taş, altın ve gümüş mücevherler tasarlayan ünlü mücevher markası Roberto Bravo, özel ve fark yaratan koleksiyonlarına kültürel ve tarihi bir dokunuş yapan Santa Claus koleksiyonunu da ekleyerek adından çokça söz ettirecek bir adım attı. Noel Baba olarak bilinen Demreli Aziz Nikolas’ın denizcilerin koruyucu azizi oluşunu gösteren “Çapalı Haç”ın ilham verdiği Santa Claus özel koleksiyonu; altın, gümüş ve pırlantalı birbirinden özel parçalardan oluşuyor. Türkiye’nin tanıtımına Roberto Bravo katkısı Roberto Bravo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi ortaklığında hayata geçirdikleri Santa Claus Koleksiyonu’nun dünyanın 35 ülkesinde satışının yapılacağını ve koleksiyon sayesinde Türkiye’nin tanıtımına da katkı sağlanacağını söyledi. 1.6 milyar dolarlık marka değeri ile dünyanın en pahalı markası olan Noel Baba’nın kendi koleksiyonlarında da hayat bulmasından gurur duyduklarına dikkat çeken Mustafa Kamar şöyle devam etti: “Roberto Bravo olarak çok özel koleksiyonlara imza atıyoruz. Bu koleksiyonlarımızla dünyanın 35 ülkesindeki mücevher severlerle buluşuyoruz. En yeni koleksiyonumuz olan Santa Claus Koleksiyonu ile de iddialıyız. Roberto Bravo olarak, 2003 yılında “Barış Seyrinde Denizcilik” temasıyla Santa Claus adına yapılan etkinliklerin anısına altın, gümüş ve pırlantalı olarak hazırladığımız Santa Claus Özel Koleksiyonu’nun satışından elde edeceğimiz gelirin bir bölümünü Santa Claus Barış Konseyi’ne aktaracağız. Sürdürülebilir bir dünya barışı için küçük de olsa bir katkı sağlamış olacağız.” #SantaClausPeaceCouncil #MustafaKamar

  • KUYUMCUKENT SEKTÖRÜN CAZİBE MERKEZİ OLDU

    Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç 2016 yılında da Kuyumcukent’teki gelişimin devam edeceğini belirtti. Bundan sonraki süreçte Kuyumcukent’in sektörün pazarlama merkezi olması yönündeki çalışmalara daha da odaklanacaklarının altını çizdi. ‘’Kuyumcukent’teki hareketlilik 2015 yılında da devam etti. Biz bu yılın başından itibaren Kuyumcukent’in sadece sektörün üretim merkezi değil aynı zamanda pazarlama merkezi olması yönünde çalışmalar yapmaya başladık. Atölye bloğunda boş yer neredeyse kalmadı. AVM Bloğu doluluk oranları da her geçen gün artıyor. 2016 yılında Kuyumcukent’in sektörün pazarlama ve cazibe merkezi olması yolunda çalışmalara odaklanacağız. Göreve geldiğimiz günden bu yana ortaya koyduğumuz çalışmaların olumlu yansımasını genellikle doluluk oranları ile ilişkilendiriyoruz. Ancak burada gözardı etmememiz gereken bir nokta da gayrimenkul ve kira fiyatlarında meydana gelen artıştır. Sektörün üretim tesisi ihtiyacının giderilmesinin yanısıra kat maliklerinin yatırımlarının değerinin artıyor olması da Kuyumcukent’teki gelişmenin önemli artılarından biri olduğunu ifade etmek isterim. Kat malikleri bu konuda uzun yıllar büyük sıkıntı yaşadı. Bir taraftan gayrimenkul fiyatları gerilerken diğer taraftan tesis boş olduğu için ödenen aidatlar kat malikleri için büyük sorun teşkil ediyordu. Ancak günümüzde Kuyumcukent’e olan güvenin tesis edilmesi ile birlikte bu konuda da iyileşme başladı. Önümüzdeki dönemde gayrimenkul yatırımlarının karşılığı anlamında da pozitif geliişmelerin devam edeceğini tahmin ediyoruz. Yaptığımız çalışmalar neticesinde önce boş olan işyerleri doldu. Kat malikleri yavaş yavaş aidat masrafından kurtuldu ve kira geliri elde etmeye başladı. Sonrasında artan talebe bağlı olarak kira gelirleri yükselmeye başladı. Artık gayrimenkullerin değerinin artmaya başladığı döneme gelindi. Bu gelişmeler paralel olarak Kuyumcukent’in pazar özelliği de ön plana çıkmaya başladı. Artık çok sayıda kişi ürün tedarik ihtiyacını Kapalıçarşı’ya gitmek yerine Kuyumcukent’e gelerek karşılıyor. Sadece ürün değil, döviz, külçe altın gibi ürünlerin yanısıra pek çok hizmeti dahi tek çatı altında temin edebiliyor. Ayrıca son dönemlerde çok sayıda yabancı alıcının da Kuyumcukent’e geldiğini gözlemliyoruz. Önümüzeki dönemde Kuyumcukent’in pazar anlamındaki gelişimi artarak devam edecek.’’ #OzcanHalac #kuyumcukent

  • SEKTÖR PROFESYONELLERİ 12 MİLYAR USD’LİK İHRACAT HEDEFİ İÇİN BULUŞUYOR

    UBM Rotaforte tarafından düzenlenen ve dünya genelindeki 500’ü aşkın mücevher fuarı içerisinde ilk 5’te yer alan “Istanbul Jewelry Show” EkimFuarı, 15-18 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Türkiye mücevher sektörünün yanı sıra 110’u aşkın ülkeden sektör profesyonellerinin yakından takip ettiği fuar 41’inci defa sektör profesyonellerini buluşturuyor. Geçtiğimiz yıl, mücevher ihracatının 3 Milyar 108 Milyon 750 bin USD’ye ulaştığı önümüzdeki beş yıllık hedefte bu rakamın 5 Milyar USD olarak öngörüldüğü, 2023’te ise 12 Milyar USD Mücevher ihracatının hedeflendiği Türkiye’de bu ihracatın %80’i “Istanbul Jewelry Show” da gerçekleşiyor. UBM Rotaforte Murahhas Aza’sı Sayın Şermin Cengiz; “30 yıl önce mücevher üretimi hasat mevsimine göre ayarlanırdı bugün ise İtalya ile yarışır haldeyiz.” dedi… Dünyanın en büyük kuyumculuk ülkesi olmayı hedefleyen Türkiye’nin, 30 yılda çok büyük yol katettiğini belirten Şermin Cengiz; “Bugün Türkiye Mücevher sektörüne baktığımızda 30 yıl içerisinde, gerek sektörün, gerekse Istanbul Jewelry Show’un Türkiye mücevher ihracatına çok büyük katkısağlayarak, beraber yol aldığını görüyoruz. Sektör, artık uluslararası kulvarda mücevher sektöründe tek tabanca olan İtalyanlar'la yarışıyor. Öyleki, Mücevher İhracatçıları Birliği Ağustos ayı mücevher sektörü verilerine göre, mücevher sektörü Ağustos ayında yüzde 133,84 ile 2015 yılının miktar bazındaki en yüksek ikinci ihracatına imza atarken değer bazında artış oranı ise yüzde 25’lere ulaştı” dedi. Türkiye’de mücevher ihracatının yüzde 80’inin Istanbul Jewelry Show’da gerçekleştiğine dikkat çeken UBM Rotaforte Genel Müdürü Şermin Cengiz; “Türkiye’nin İtalya’dan sonra dünyanın en büyük 2. İhracatçısı, İtalya ve Hindistan’dan sonra ise en büyük 3. üreticisi olduğunu belirtti. 41. Uluslararası “Istanbul Jewelry Show“Ekim Fuarı, 30 yıldır kesintisiz olarak UBM Rotaforte tarafından düzenleniyor. İşte rakamlarla 30 yıl… 30 Yıl’da IstanbulJewelry Show ve Türkiye Mücevher İhracatı; Yıl Katılımcı firma Ziyaretçi Ülke Ziyaretçi sayısı (kişi) 1986 35 0 875 1996 189 31 7.105 2006 320 53 16.486 2014 1250 111 40.153 Mücevher sektöründe ihracat rakamının yıllara göre dağılımı; 1992 12.7 milyon dolar 1996 109,2milyon dolar 2006 1.20 milyar dolar 2014 3 milyar 108 milyon 750 bin dolar Sadece mücevher sektörü profesyonellerinin ziyaret edebildiği fuarda, Türkiye başta olmak üzere, İtalya, Lübnan, Litvanya, Meksika, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Hong Kong, Tayland ve Kore’den toplam 15’i aşkın ülkeden 800’ün üzerinde dünyanın önemli mücevher marka ve firmaları çok özel koleksiyon ve ürünlerini sergileyecek. Her sene Mart ve Ekim ayları olmak üzere yılda 2 kez İstanbul’da gerçekleştirilen, Uluslararası “Istanbul Jewelry Show”Fuarı, mücevher sektöründe bir dünya markası olmasının yanısıra Türkiye Mücevher Sektörü İhracatında% 80’e yakın iş hacmi yaratması açısından da gerek ülke ekonomisi, gerekse mücevher sektörü için büyük önem taşıyor. #UBMRotaforte #IstanbulJewelleryShow #SerminCengiz

  • ZERGERAN İLK KEZ MONTÜR ÜRÜN GRUBUNA İJS’DE ADIM ATACAK

    Mücevher zanaatını Türk el işçiliğinin benzersiz ruhuyla harmanlayan ve kısa sürede Dünya çapında hızla tanınmaya başlanan Zergeran Pırlanta; İstanbul Jewelry Show Ekim ayağında ilk kez hafif kolye montürlerini müşterilerine sunacak. Bir önceki İJS’de olduğu gibi kardeş alyans markası Orobella ile ortak yer alacak Zergeran Pırlanta; yüzde yüz el işçiliği ile üretilen butik yeni mücevher koleksiyonunu da sergileyecek. İstanbul Jewelry Show’a kardeş markası Orobella Alyans ile katılacak olan Zergeran Pırlanta; ev sahibi olduğu İstanbul’da en özel yeni tasarımlarını standında sergileyecek. Zergeran Pırlanta Satış ve Pazarlama Müdürü Feyzullah Ören; İstanbul’da düzenlenen takı fuarının kendileri için ayrı bir öneme sahip olduğunu, bu fuarda ev sahibi olmanın getirmiş olduğu sorumlulukla birçok yeni tasarımların ilk lansmanını gerçekleştireceklerini söyledi. Ören; alyans markaları Orobella, Zergeran Pırlanta ve Zergeran Çıplak Taş Ofisten oluşan, şirket bünyesinde yer alan 3 farklı hizmeti aynı çatı altında müşterilerine fuardaki stantlarında sunacaklarını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “İJS’den olumlu beklentiler içindeyiz. Zergeran Pırlanta’nın onlarca yeni modeli ve koleksiyon bazında yeni ürünleri stant vitrimizde yer alacak. Bitmiş ürün, çıplak taşın ardından artık montür takı grubunda da varız diyoruz. Hem pırlantaya hem de elmasa uygulanabilen montürlerimiz olacak. Şu anda sadece kolye ürün grubunun montürünü sunacağız. Orobella’nın pırlantalı alyanslarının ve Zergeran’ın tek taş yüzük koleksiyonunun yeni tasarımlarının ilgi toplayacağını düşünüyoruz.” #ZergeranPırlant #FeyzullahÖren

  • SESA’NIN KENDİ EVİNDEKİ YENİ KOZU “FULL SET”

    Son dönemde birbirinden özel, çarpıcı ve yenilikçi tasarımlarıyla İstanbul Jewelry Show’un en renkli stantlarından birini oluşturan SESA Gold; full set takı üretimi yaparak yeni bir ürün grubu ile İstanbul Jewelry Show’da ilgi toplamayı hedefliyor. SESA’nın fuar standında en yeni modelleri boy gösterecek… Yeni tasarımlarını uzun süreler bekletmekten ziyade, her ay düzenli bir şekilde müşterilerine sunan SESA Gold; İJS’defusion tekniği ile hazırladığı fantezi yüzükleri, full set özel takıları ve yeni tektaş yüzükleriyle müşterilerinin karşısında olacak. Son yıllarda özgün tasarımlara imza atan, Dünya modasını yakından takip ederek ürettiği takılara yansıtan, Arap ve Türk kültürünün sentezini yakalayan SESA; ağırlıklı olarak ürettiği yüzük ve bileziklere ek olarak full set takılar hazırladı. SESA Gold Yönetim Kurulu Başkanı Selim Sarışın; yepyeni yüzükler ve yeni fusion tekniği ile yapılmış full set takı grubunda birçok modeli fuarda sergileyeceklerini, ayrıca uzun bir aranın ardından tektaş markaları Estrella’nın yeni tasarımlarını, sektör mensuplarına sunacaklarını söyledi. İJS Ekim fuarında daha sade, daha az taş üzerinde barındıran, ihracat tarzı olarak nitelendirilen bir çizgi eşliğinde müşterilerinin karşısına çıkacaklarını belirten Selim Sarışın; “Markamız, son yıllarda özgün tasarımlara imza atarak Türk tasarımcısının tüm yeteneklerini özgürce sergilemesine fırsat tanımıştır. Bugün itibariyle her fuar öncesinde kuyum camiamızın bizden yeni modellerle ilgili önemli beklentiler içinde olması, bizi ekstra motive etmektedir” diye konuştu. Fuar kapsamında davet ettikleri birçok yabancı müşterilerinin İJS’ye geleceklerini kendilerine söylediklerini dile getiren Sarışın; İJS Ekim fuarının ihracat açısından verimli sonuçlar doğuracağına inandığını, fuarlarda markaların sıcak satış telaşından ziyade daha çok marka ve koleksiyon tanıtımlarına konsantre olmalarının çok daha önemli olduğunun altını çizdi. #sesagold #IstanbulJewelleryShow #SESAGold #İstanbulJewelryShow #SelimSarışın

  • SİNA MONTÜR HONGKONG’TAKİ BAŞARISINI İSTANBUL’DA TEKRARLAMAK İSTİYOR

    Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Hong Kong Takı Fuarına katılan ve arzu ettiği hedeflere ulaşarak evine dönen Sina Montür; İstanbul Jewelry Show Ekim ayağında da başarılı sonuçlar almayı hedefliyor. Sina Montür’ün Hong Kong fuarında yeni ürünlerine büyük ilgi olması, İJS beklentilerini yukarı çekti. Düzenli olarak Hong Kong Takı Fuarına katılan, ülkemizin önde gelen markalarından Sina Montür; şimdi kendi evinde arzu ettiği sonuçları yakalamayı hedefliyor. İJS’ye yeni bir stand ile katılmaya hazırlanan Sina Montür; yine farklı tektaşlarıyla dikkat çekmek istiyor. Sina Montür Yönetim Kurulu Başkanı Barış Lek; tektaş montür ürün grubunda markalarından kamuoyunun büyük bir beklenti içinde olduğunu, tektaşta trend oluşturan kimliklerine yakışır bir şekilde en özel tasarımlarla müşterilerinin karşısında olacaklarını söyledi. İJS Ekim Fuarına büyük bir özenle hazırlandıklarını, yeni modelleriyle her zaman olduğu gibi Türk kuyumculuğunun değerli montür ürünlerini sergileyeceklerini kaydeden Lek; bu fuarda ihracata yönelik faaliyetlerin daha yoğun olacağını, yurtiçinden yüksek bir katılım beklemediklerini, fakat yıl içinde ertelenen alımların bu fuarda tersine dönebileceğini ifade etti. Çıplak taş ve montür alanında çok geniş stoklar eşliğinde müşterilerinin karşısına çıkacaklarını vurgulayan Lek; “İstanbul’da evsahibi olmanın da getirmiş olduğu sorumlulukla yeni dizaynlarımıza ağırlık vereceğiz. Özellikle yeni 3lü fantezi takımlarımızın ve tektaş yeni montürlerimizin ilgi toplayacağına inanıyoruz. Bu yıl Amerika ve Avrupa’dan fuara daha fazla ziyaretçinin geleceğini ümit ediyoruz. Bu bölgelerdeki ekonomik verilerin pozitif seyir izlemesi bu düşüncemizin oluşmasına zemin hazırlıyor” diye konuştu. #SINAMONTURE #barışlek

  • BAŞARININ ANAHTARI; ‘UYGUN FİYAT VE YÜKSEK GÜVEN’ SUNMAKTIR”

    Son yıllarda; başta aracı kurumlarımızın cesur yurtdışı açılımları, has maden ihracatında bürokratik engellerin ortadan kaldırılması, vergi avantajlarının oluşması, sektörümüzün bu alanda da atılım yapmasını sağladı. Bu pozitif değişim ile ilgili açıklamalarda bulunan Eren Has Grup Genel Müdürü Hakan Aytaş; uluslararası has maden ihracatında ülkemizin bir çıkış içinde bulunduğunu, fiyat avantajı ve sektörümüze yönelik oluşan güven unsurunun Türkiye’yi bu yarışın içine soktuğunu söyledi. “Yurtdışı çalışmalarımızı artırmaya devam edeceğiz. Yeni açılan Dubai ofisimiz, yurtdışı ticari gücümüzü artırmıştır. Gelişen teknoloji ve iletişim imkanlarıyla, Amerika ile ticaret yapmamızla, Ankara’daki bir firmayla ticaret yapmamız arasında çok fazla fark kalmadı.” Yaklaşık 30’a yakın ülke ile has maden ticareti yapan Eren Has Grup; branşında ülkemizin önde gelen markalarından birisi. EHG Genel Müdürü Hakan Aytaş; altının ons fiyatı tüm Dünyada sabit olsa da, ülkelerin iç pazarlarındaki talep ve arz dengesinin madenin fiyatını aşağı veya yukarı değiştirdiğini, en ufak bir fark hangi ülkede ortaya çıkarsa o ülkenin has maden satışında bir adım öne geçtiğini ifade etti. Son on yılda ülkemizin has maden ticaretinde hızlı bir yükseliş gösterdiğini, has maden ihracatında devletin bürokratik engelleri kaldırmasının ve ülke kuyumculuğumuzun Dünya çapında prestijinin artmasının pozitif etkisi bulunduğunu vurgulayan Hakan Aytaş; “Bugün has maden ticaretinde fiyat avantajı en önemli etken olmakla birlikte, firmanın ticaret yapacağı kuruluşa olan güveni de büyük önem taşıyor. Biz EHG olarak, piyasa koşullarını yakından takip ediyor ve Dünyanın çok farklı noktalarındaki müşterilerimizle iletişim içinde oluyoruz. Gerekirse ithal ediyor gerekirse ihraç ediyoruz” diye konuştu. #ErenHasGrup #HakanAytaş

  • 2016 KARDAN ÇOK SERMAYEYE SAHİP ÇIKMA YILI OLACAK

    2015’in 3. çeyreğine girdiğimiz bu günlerde 2015 yılı performansları da yavaş yavaş netleşmeye başladı. Gerek firmanız gerekse genel sektör açısından 2015 yılını nasıl değerlendirirsiniz? 2015 yılı Türkiye için zor bir yıl oldu. Siyasi belirsizlik, altın ve dövizde artış iç piyasayı dönem dönem durma noktasına getirdi. İç piyasayı düşündüğümüzde işler çok yavaş. Uğur İnci olarak 2014 yılında alt zeminini hazırladığımız Irak ve Dubai 2015 yılı iş hacmimizi beklentinin üzerinde geçirmemizi sağladı. Kuzey Irak’ta yapmış olduğumuz anlaşma neticesinde tüm bölgeye dağıtımımızı yapan bir partnerimiz var. Ayrıca yine Bağdat’ta anlaşma sağladığımız toptancılarımız var. 2015 öncesi yapmış olduğumuz çalışmaların neticesini gördük. Son çeyreğe baktığımızda işler yavaşlamaya başlayacaktır diye tahmin ediyorum. 2016 ile ilgili beklentiler çerçevesinde firmanızın hedefi ve genel stratejileri ile ilgili neler söylemek istersiniz? Siyasi ve küresel belirsizliklerden dolayı 2016 yılını şimdiden tahmin etmek çok zor. Bana göre tüm Türkiye ekonomisi açısından zor bir yıl olacak. Bence kardan çok sermayeye sahip çıkma yılı olacak. Global endüstrinin önemli organizasyonlarından biri haline gelen İJS Ekim ile ilgili beklentileriniz ve hazırlıklarınız nelerdir? Bu fuar sektör için çok önemli bir fuar, her fuar olduğu gibi çokça emek harcadık. Koleksiyon hazırlıklarımızı tamamladık görüştüğümüz birçok müşterimiz gelecek. Kısacası iyi bir fuar olacağını düşünüyorum. Umarım tüm sektörümüz için iyi bir fuar olsun. #uğurinci #uğurüstağ

  • BİRBİRİNDEN ÖZEL ÇOCUK TAKILARIYLA BESAY, FUARA HAZIR

    İstanbul Jewelry Show’un düzenlendiği yıllardan bu yana sürekli hem Mart hem Ekim ayağına katılım gerçekleştiren Besay Gold; bu fuarda birbirinden renkli çocuk set takımlarıyla dikkat çekecek. Küpesinden bilekliğine, kolyesinden bileziğine kadar tam bir takım olan özel çocuk takıları, Besay’ın özel kalitesiyle fuar vitrinlerinde ziyaretçilerle buluşacak. Yıl boyunca yüzlerce yepyeni modelini kuyumculara sunan ve onlardan aldıkları bilgiler eşliğinde modellerinin yeni versiyonlarını oluşturan Besay, 2015 yılının özetini, İstanbul Jewellery Show’daki standında ziyaretçilere sunacak. Özellikle bir ilk olan çocuk setleriyle ilgi toplamayı planlayan Besay Gold; yüksek kaliteli Türk takı işçiliğini yabancı misafirlerine göstermek için sabırsızlanıyor. Besay Kuyumculuk firma sahibi Ömer Kaya; çocuk set takıları haricinde fuar için özel bir hazırlık dönemi geçirmediklerini, sektörde son dönemde yeni model üretimi konusunda sürekli artan bir talep olduğunu, eskisi gibi fuarlara 3 ay önceden hazırlanmanın artık gerçekçiliğini yitirdiğini belirten Ömer Kaya; “Bugün itibariyle her hafta üretim bandımızdan yepyeni modellerimiz çıkıyor. Artık fuara özel hazırlanıyoruz demek çok gerçekçi değil” dedi. Sanılanın aksine yurtiçinden de az sayıda ama gerçek alıcı bir kitlenin fuara geleceğini öne süren Kaya; açıklamasını şöyle sürdürdü: “Son yıllarda markamız ihracat çalışmalarını ikiye hatta üçe katladı. Hem Avrupa hem de Arap ülkelerinden ciddi bir müşteri kitlemiz oldu. En çok sevindiğimiz nokta; ticarete başladığımız yabancı müşterilerimizin siparişlerinin süreklilik kazanması oldu. Bugün Besay; bölgelere ve farklı kültürlere özel üretim yapabilme gücünü ortaya koyarak dikkat çekiyor. Avrupa ve Amerika gibi ürün kalitesine ekstra önem veren firmalar fuara gelirse bizim için daha da iyi olur. Çünkü yüksek kalitemiz ile daha kolay bu ülkelerdeki alıcıların radarına gireceğimizi düşünüyoruz. Fuarın sektörümüz açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum.” #besay #İstanbulJewelryShow #ÖmerKaya

  • 2015'İN İLK YARISINDA RUSYA'NIN PIRLANTA İHRACATINDA %16'LIK DÜŞÜŞ

    Ülkenin Maliye Bakanlığını kaynak gösteren Itar-Tass, Rusya'nın pırlanta ihracatının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 düştüğünü ve 2015'in ilk yarısında $2.13 milyara ulaştığını belirtti. Hacim bakımından ihracatlar yüzde 10 oranında azalarak 17.83 milyon karata geriledi. Pırlanta ithalatı yüzde 70 oranında artarak $46.5 milyona yükselirken, hacim anlamında üç katından fazla artarak 28,000 karata ulaştı. 2014 yılında dünyanın en büyük pırlanta üreticisi olan Rusya, yeni yayımlanan KimberleyProcess verilerinde Botswana'yı geride bıraktı. Hazineye göre, $2 milyarlık %22 üretim değeri ile ülkenin pırlanta üretimi 2015'in ilk altı ayında yüzde 8.3 oranında artarak 18.5 milyon karata ulaştı. Bakanlık, ortalama üretim fiyatının karat başına yüzde 13 oranında artarak $109.13'a yükseldiğini belirtti. Interfax, söz konusu tahminin piyasa fiyatları ile örtüşmeyen ama daha ziyade pırlantaların sigorta değerini takip eden Maliye Bakanlığı fiyatlandırmasına dayandığını ifade etti. Rusya'nın pırlanta üretiminin büyük kısmına tekabül eden ALROSA, yakın zamanda üretiminin yılın ilk yarısında yüzde 13 büyümek suretiyle 18 milyon karata yükseldiğini; bununla birlikte ortalama satış fiyatının yıl başı itibariyle yüzde 6'ya düştüğünü belirtti. O zamandan bu yana şirket, fiyatlarını yüzde 8 ila 10 arasında düşürerek müşterilerinin Eylül indiriminde tahsis edilmiş arzlarının yüzde 50'sini ertelemelerine izin verdi. #ItarTass #KimberleyProcess

bottom of page